Gecenin sessizliğe büründüğü,
Karanlığın etrafı bir çarşaf gibi bürüdüğü,
Yıldızların tepeden sessizliği seyrettiği,
Bir zifiri karanlık gece, bu gece.
Tüm bu sessizliği, duvardaki saatin sesi bozuyordu,
Hep yanımda kalman için,
Saatimi sürekli geri aldım,
Ama başaramadım.
Güneş batmaya yüz tutarken,
Ben kendi kendime esir oluyordum.
Ah be! Bitirdi beni bu özlem, bu hasretlik,
Ne zaman istesem yaslayıp başımı dizine koymaya,
Saçlarımı okşayıp, sevmen için,
Uzattığımda ellerimi, usulca sarılabilmek sana,
Bomboş bir hayalden öteye gitmiyor işte, ne çare.
Beni anlayabilir misin? konuşmadan,
Anlayabilir misin? Gözlerime bakmadan beni,
Duyabilir misin Sesimi? ulaşmadan sana,
Çözebilir misin Beni? Okumadan şiirlerimi.
Şarkı da sen, şiir de sen, aşk ta sen.
Eline alan sazı, mertlikten bahseder,
Meydanlar boşalmış, tilkiler gezer,
Yiğitler başını koymuş, yastık diye toprağa,
Namertler yazmış kendi adını, miras taşına.
Kalleşliğin adı olmuş “dostluk” birader.
Her akşam içimi bir hüzün sarar,
Sen gelmeyince, beklerim hep öyle,
Çarpar yüreğim sessiz, sessiz
Kim bilir yine gelmeyeceksin.
Hep yenik düşerim,
Çaldırmışım umutlarımı
Duygularım darmadağın,
Açmışım ellerimi,
Yalvarıyorum sana.
N’olur ver umutlarımı bana.
Ben seni delice severken,
Sen benim sana karşı olan,
Sevdamı sevdin.
Sevilmek çok hoşuna gidiyor,
Ama sevmekten korkuyorsun.
Sen ağlama gözbebeğim,
Ben senin yerine de ağlarım,
Sen yeter ki mutlu ol,
Ben zaten mutsuzum.
Ağlama diyorsun bana,
Seni öylesine sevdim ki,
Damarlarıma işledin,
Kanımda sen dolaşıyorsun sanki,
Hayatımın her saniyesinde sen yer aldın.
Seni senden habersiz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!