Bahar'ımsın sen yaz'ımsın
Kaderimdeki yazımsın
Bir tek bana sen lâzımsın
Seveceksen gel sev gayrı
Sevdiğim sen melek gibi
Akan gözyaşına pınar olduğum
Dilli değirmenim gel öğüt beni
Arz-ı simasında hayat bulduğum
Sıcak kucağında sen uyut beni.
Tutunduğum dallar nazik elindi
Zil takmışta kollarına rakseder,
Boyu fidan, beli ince gerdanlık.
Alır dört bir yandan Rodos'u şedîd,
Bükülür belleri nice gerdanlık.
Yeşillere bürününce zemin'i
Görünen yaş elli ise
Hal sormaya gerek var mı?
İstikâmet belli ise,
Yol sormaya gerek var mı?
Yürü bildiğin yoluna,
Yıkılmışım viran oldum
Baştan başa talan oldum
Günden güne yalan oldum
Yalvarırım yar geri dön
Gözlerimin yaşı için
Gelip geçtin bir çırpıda
Geri gel yıllar geri gel
Azrail bekler kapıda
Geri gel yıllar geri gel
Ben hiç sana kıyamadım
Doğduğum köylere basan basana
Böbürlenip kendin kasan kasana
Eşkiyayı tutup adana asana
Yalan muhabbetten geri kalmadık
Herkes işte güçte, bana işkence
Beş koyun beş kuzuyla otlanırsan
Beş eşek beş katıra katlanırsan
Beş tekme yiyipte sakatlanırsan
Şeksiz şüphesiz bir topal olursun
Beş mimar mühendisle oturursan
Usanmadım ,yıllar yılı gurbette
İçlendikçe yazıyorum emmoğlu
Sorma ahvâlimi bu başım dertte
Doktor doktor uzuyorum emmoğlu
Beni boşver kertbuvazdan ne haber
Mademki içinde o ateş söndü
Bir daha yandırma gidebilersin
Aklımda kalmasın son bakışların
Yüzüme bakmadan gidebilirsin.
Aylarca verdiğim kederi unut




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!