Şiir zamanı
Beklediğim gemi
ayrılmış limandan,
beni almadan.
Kim bilir, kapanış hikâyemiz nasıl yazılır…
Belki bir akşam rüzgârının omzunda
sessizce çekiliriz bu hayatın sahnesinden.
Belki de bir çocuğun gözlerindeki umut kadar masum,
bir annenin yorgun elleri kadar gerçek bir iz bırakırız ardımızda.
Kapılar vardır tokmağı dost eline yakışır. Kapılar vardır çalındığında yüreğiniz yerinden fırlar, çünkü dost çalışı değildir.
Kapılar vardır kız istemeye gidersiniz, yeni bir geleceğe açılır. Kapınız çalınır kırk yıllık hatırı olacak, kahveler içilir.
Kapılar vardır ardında ülke satılır.
Kapılar vardır özgürlüğe açılır.
Şeyhmus idrisoğlu
Gökyüzünün güzelliğini bahçemdeki salıncağıma uzanarak seyrediyorum.
Gök yüzü senin
kızıl ve parlak o dalgalı saçlarını hatırlatır bilirmisin.
Karşımda deniz
İnsan da Mevsimler Gibidir
İnsan mevsimler gibidir.
İlkbahar gelir; içi içine sığmaz.
Coşkun bir ırmak gibi taşar yürek,
Deli danalar gibi koşar umutların ardından.
Sevgili
Ben bu şiiri sana , uygarlığın beşiği Mezopotamya'nın dağlarından,
Dicle ve Fırat'ın hayat verdiği topraklardan yazıyorum.
Sümer, Asur, Akad ve Babil uygarlıklarında yaşanan aşkları,
Ahmed-i Hani'den,Mem û Zîn'i yazıyorum.
Mezopotamya da Aşk
Fırat’ın sesiyle yankılanır sözlerimiz,
Dicle’nin akışında buluruz kendimizi,
Tarihin tozlu yollarında saklı,
İlk bakışta filizlenen bir aşk bu.
İnsanın hayali bile Özgür olmalı uçsuz bucaksız.
Ne adaletsiz bir dünya isterim ne de hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bir ülke.
Özgürlüklerimiz sınırsız olmalı
Ne kelepçeli ellerim, ne de pranga vurulmuş ayaklarım olsun.
Gözümün önünden geçiyorlar birer birer.
Yorumlaması güç bir rüya gibi.
Akşam karanlığında yüzleri silik, bir o kadar da anlamsız bakışları.
Yüzlerine vuran cılız ışık, dağınık saçları altındaki ,ceset donukluğundaki yüzü ortaya çıkarıyordu.
Eğildi önlerinde güneş, yıldızlar
Ve tüm parlaklığıyla geceye hükmeden ay.
Secdeye durma vaktidir...
Derin kuyuların karanlığı,
Issız çöllerin kum taneleri sıra sizde




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!