Bir zamanlar mektup vardı
Bazen ucunu yakardı yar
Bazen içine gül yaprağı koyardı
Satırlarında gözyaşları
Dudak izleri vardı
Geride acılı kalpler bırakıp
Umudun peşinde geldik bu kente
Küçük odalara sığdırdık düşlerimizi
İçinden geçerken zamanın
Gündüz omuzlarımızda yük
Sevda yüklü düşlerle
birlikte ısıtıp geceyi
yarına hazırlandık
Bazen dinlenmeye bıraktık
gül tutkusu arzuları
Körpe dudağında büyüyen sevgi
Zemheride üşüyen yüreğime
Temmuz sıcağını taşır gibi
Seni duyumsadığım odamın
Sanki kapısından girdin içeri
Gün gelir
Yangının olur
Kollarında büyüttüğün sevda
Acı getirir zaman
Geçen her saat
Ne bir günaydın, ne de merhaba
Sanki aynı dili konuşmuyoruz
Asansörde, merdivende, kapıda
Bakışıp geçiyoruz
Ayak izlerimiz üst üste
Gözlerinde sevdim baharı
Saçlarında rüzgarı
Sen taze umudumdun
Ben sana vurgun
Köpüren dalgalar misali
Ne kaldı ki şunun şurasında
Önümüz sonbahar
İlkyaza çıkmaya umudum yok
Acelemi hoş gör ey yar
Gözlerimdeki bulutla sınadığın yeter
Belkileri yarınlara yüklemiş
Gidiyorsun menzilini bilmeden
Yoluna yabancı yokuş gibisin
Kanatları umudun rüzgârında
Bin ışık yılı uzaktan gelmiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!