Seviyorum Allah'ı Şiiri - Kadirhan Türkoğlu

Geceler güzeldir,sessizdir...
Bu karanlık böyle çok iyi, Seviyorum Allah'ı
kapanmalı kurşun yuvarlayan silahların delikleri
Bu karanlık böyle çok iyi işte, Seviyorum Allah'ı
Suçlar azalıyor,görme yetisi azalıyor,
Bir de bütün yataklar yakılsa şahane olur,
Herkes beton üzerinde uyusun günah değil
insanın kalbi üşümesin yeter ki
hoşlanıyorum asi olmaktan,
nedense bu gece yeşil yeşil düşünüyor
mavi- mavi bakıyorum
tam bir küfürbazım şu an,
küfrediyorum,ideolojilere
küfretmek günah değil demokrasiye
günah değil küfretmek insan öldüren insan yapımı düzenlere...
küfretmek'te güzel,
seviyorum küfreden benliğimi...

bütün suçlar,bütün günahlar ve bütün kötülükler bir yana
Adem'den beri,
kir,pas içinde düşünmek seni,
hayal etmek Havva soylu bir kadını,
Meryem'in kardeşini
sen Züleyha oldun olalı,
bendedir Yusuf'tan bir yanın,
düştük cennet cehennem arası,
son sabahına uyanmış tabiat,
kul kuldan farklı,
senin gözlerin yalnız ağaçlar gibi
düşüncem çokça bulut ve yağmur,
İçiyorum çöllerin bütün susuzluğunu

şimdi saçlarına bir ezgi olmak,
ya da bir türkü ile dolmak dudaklarına
işte tek suçu güneşe patlamaktır nar çiçeğinin,
kimbilir belki de tebessümlere buyurdur gamzelerin
mesela şimdi gülüşün tarlada gün çiçeği,
dere kenarında uyuyan su,
yoksa kim nereden bilsin ayva dalında sonbahar kalmayı, sararmayı.
Değil mi ama?

Yok eğer çocuk kalmaksa mes'ele,
çocukluğu da bırakalım çocuklara.
Yok eğer aşık olmaksa mes'ele,
bir tane daha aşık olayım sana,
bin yıl sürsün..
Bu düşünce çok güzel,sevmeler de.
Seviyorum Allah'ı!
Yaşamakta güzel,ölmeler de!
yaşatılanlar değil mi bizi acıtan ve yaşayanlar
toprağa hiç dokunmayalım bence,susalım en iyisi,
uyanmasın ölüler..

sevmeyi sevmek ne güzel,
nasıl da mutluyuz böyle,
hiç unutmam tırmandığımız erik ağaçlarını
bir merak çıka geldi gelincikler büyüyünce gelin mi oluyor
ve kuşlar yaşlanınca nereye gidiyor...
bir türlü erimedi şu buzlar,
bu kış biter mi?
kar yağıyor içime hala,
ne de temiz bir dünya,
bir dal yok konacak
ah nasıl soğuk,paltom gökyüzü
yatağım üşümüş serçe
kalbim kalbim de misafir,
Dile gelmedi sırlar,
O, değneksiz köyün iti, o,yalancılar boşa zırlar…
Bahar'a biraz daha var,
bekleyelim...
gündüzler yine alır güneşi gecelerden,
zaten ödünçtür yaşamak,
kimin ışığına takılsa gözlerimiz;
söndürüyor biri gölgelerini,
ilah-i adalet...

şimdi bir cigara yaksam,
keder kokar üzerim,
insan ağlar şu içim
çünkü yokuz,yokmuşuz...
öylece kanmak bu yalana,
ömür baştan sona ibadet,
ama nedense mezarlıkta kapanır bazı kadınlar,
ölmüşlere okurlar Kur'an'ı,diriler
aşk kaç rekat?
neden böyle yorgunuz ve mutsuz
koca bir buğday tarlasında,
kirpikleri sarı bir başağa bakmak,
bilmem kaç yüzyıl sürer seni aramak,
nasıl bulurum seni bilmem?
böyle dertlenmek te güzel olsun, ben yine seviyorum Allah'ı
değmeyin benim derdime, değmeyin benim gözlerime
size de bulaşır.
dileyen düşsün peşime,
dünya ile ahiret arası mesafem,
yolun sonu mevla'ya çıkar,
yakın uçurtmaları,biraz da çocuklar uçsun
boşalsın tüm evler,birazda hayvanlar otursun,
Elif kıvrıldı da vav oldu,
bir hoşum, hoş olmaktan,
bir hoşum,insan olmaktan
hoşlanıyorum asi olmaktan,
nefret ediyorum bazen insan olmaktan...