Yeni zamanlara kulaç açmak korkuturken insanı,
Geçilen sulardaki deniz köpükleri kalır ardında düşündüren.
Her şey oynaşıyla kıpırdanmakta,
Dalında yaprak,
Yeşilinde hayat.
Sırını gizlemiş sırtına bir kardelen.
gelincik kuytusunda karanlığın
gelincik asiliğinde tüm kötülüklerin
gelincik yanlız sokaklarda
sen çıkagelirsin!
aşkın deme vurduğu vakit,
eylül akşamları ve yağmur,
bizi bekliyorlar,
olmadık bir zamanın,
olmadık bir saatinde,
ama sen iç olmadık bir zamanda gittin
olamadık bir düş kaldı geriye,
Gece mi örten her şeyi,
Siyaha giz tutmuş kırmızıyı,
Aya saplanmış hançeri,
Ruha gizlenmiş tutkuyu.
Gece mi susturan her şeyi,
Bırak dağınık kalsın her şey,
Sevgiye dair her şey yırtık pırtık ortalığa savrulmuş,
Kırılan kalbin, kırılan benliğin haddi hesabı yok.
Öyle miydi oysa,
Kızın badem gözlerine baktığında oğlan,
içime doğan sözlerin ışıgında bir şarkıda mı,
yitirilmiş bir ömür mü,
saatte mi,
boşa geçirilmiş saniyelerle bezenmiş,
yorgun balıkçının denizi süzüşündemi,
nerdesin benim olamayanım?
kuşlar geçerdi yaralı bakışlarından,
toz duman arasında sisli yarınlar.
aşkın ayak izlerinde mi?
o saf umutlar.
kuşlar geçerdi çocuksu gülüşümden gözbebeklerine,
Bazen umursuzca dolaşmak istiyorum sokaklarda.
Rüzgarı arkama alıp öylesine kanatlanmak.
Dalgalarının tuzuna bulanmak,
Güneş ışıltılarıyla saçlarımı taramak,
Yalın ayak dolaşmak toprakta,
Portakallı kekin kokusunu içime çekip,
yakıştıramadım,
benzetemedim söylenmiş tüm sözleri sana,
kifayetsiz kaldılar.
anlatamadım,
anlamışta değilim.
aşk dediler adına,
Aşk,aşkta sonsuzluk yokmuş oysa,
Sonlar varmış aşka,
Başı en deli dolu sözlerle başlar.
Sonu en öldürücü zehirden daha acı sözlerle bitermiş meğer.
Bilmiyorum artık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!