Sevin Sevinebildiğin Kadar...

Sevgi ve muhabbet yolunda, boncuk boncuk terleyebiliyorsan,
Sevdiklerine sadece ve sadece, rıza-i Lillah için gidip gelebiliyorsan,
Fikri güzel, gönlü güzellerin gönlüne girebiliyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!

Dostlarının, neşe ve üzüntülerini paylaşabiliyorsan,
Allah’ın emir ve yasaklarını, gerektiği gibi yaşıyabiliyorsan,
Bayramlar gelmeden, küs ve dargınlarla barışabiliyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!

İşin kolayına kaçmadan, en muhkem gönül köprülerini, kurabiliyorsan,
Söz verdiğinde, ne pahasına olursa olsun, sözünde durabiliyorsan,
Ya göründüğün gibi, ya da olduğun gibi görünebiliyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!

Yerin göğün sahibini ve habibini her şeyden daha çok sevebiliyorsan,
Gönül tarlalarına, barış ve kardeşlik fidanlarını, aşk ve şevkle dikebiliyorsan,
Körelmiş, sadakat ve vefa kılıçlarını, sevgi ile bileyebiliyorsan.
Sevin sevine bildiğin kadar!

Gerektiği zaman, gerektiği gibi, büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgili olabiliyorsan,
Bu emanet canın, teninde durdukça, rahmani sevgilerle dolabiliyorsan,
Allah’ın, veli zatlarının önünde, saygı ve edebinle oturabiliyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!

Vicdan ve merhamet yoksunu zalimlere, celalli ve haşin bakabiliyorsan,
Sana güvenenlerin sırrını, sen yaşadıkça mahirce saklayabiliyorsan,
Yufka gönlünü, kemliklerin her türlüsünden, paklayabiliyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!

Mazlumları, yetim ve öksüzleri, garip gurabayı, fakir fukarayı kollayabiliyorsan,
Helal süt emmiş, insan gibi insanları, bıkıp usanmadan arayıp bulabiliyorsan,
Gönül vazosuna, rengârenk yedi veren Muhammedi gülleri koyabiliyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!

Bir anda, yerin altını üstüne, üstünü altına getiren, her şeye kadir olan Allah’ı zikrebiliyorsan,
Sahip olduğun, binlerce nimetlerden dolayı, canı gönülden şükredebiliyorsan,
Bu kâinatın harikuledeliğini gördükçe, çok derinden fikredebiliyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!

Kendini ve bakmakla yükümlü olduklarını helal lokmalarla doyurabiliyorsan,
Dostlarını, üç beş gün görmediğinde, hal ve ahvallerini içten sorabiliyorsan,
İnsanı cehennemlik eden, nefsin şeytani heves ve arzularına, gem vurabiliyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!

Dünya nimetlerini acılaştıran ölümü, sık sık tefekkür edebiliyorsan,
Allah rızası için buğz ediyor ve insanları Allah rızası için sevebiliyorsan,
Gün görmemiş, bağrı yanmışların, hararetlerini dindirebiliyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!
19/Nisan/2021