Canım Sevgilim
Bir akşamın ay örtüsünde
Seninle ayrı düştü yollarımız
Araya mesafeler, açılmamış mektuplar girdi
Yokluğunun ıssızlığında
Uzun cümlelerle kifayetsiz kelimeler
Ölümün saltanatında anlamını yitirmiş zaman
Hep bildiğimiz boşunalık
Hep aynı takipsizlik girdi
Sensiz
Kendimi kafesteki kuşa benzetiyorum bir an
Pencere açıldığında uçamayan
Yılgın özgürlük tembeli evcil kuşa
Farenin arkasından gitmeyen kediye
Yarasanın peşinden uçmayan baykuşa
Bu gece bak yine aklımda kaldın
Ne yalan söyleyeyim
Bu gece tam şuramda bir ağrıyla uyandım
Bu gece Fin kışlarında
Bir kelebek gibi üşüyüp kaldım
Bütün yaz
Bir karanfil denizinde
Ve uzak bir gök içinde
Sadece yıldız gözlerini andım
Yokluğunun mevsimlerini hiç sevmedim
Ama kış hep kısa olsun istedim
Buralarda baharın kısa sürdüğünü bilemedim
Aymazlık işte düşünemedim
Aylardan şimdi mayıs
Fark etmez
Ölümün krallığında hep aynı bildiğimiz takvimsizlik
Yokluğunun mevsimleri hep aynı renkte
Görüyor musun
Dertli zamanlar bunlar
Kelimeleri gırtlağa düğümleyen çirkin zamanlar
Sensizliğinde
Yılanın kuş yuvasına göz diktiği
Hain zamanlar
Doğanın kanunu bu
Bir yerde doğup
Başka garip yerlerde ölmenin acımasız kanunu
Yanlış zamanlarda sevip
Yanlış yerlerde yavaş yavaş unutulmanın
Hüzünlü denklemi
Kanadı kırık küçük kuşun
Kuzey kışlarında
Uçmaya mahkum edildiği
Acımasız zamanlar bunlar
Şöyle bir bakıyorum da yağmura
O da incinmiş sesiyle seni arar ısrarla
Şöyle bir bakıyorum da dışarıya
Yarım kalmış yolculuklarıma
Aah bir bilsen
Sensizliklerde nasıl da gelmişim
Uçurumun kıyısına
Bu kez yağmursuz ama
Bu defa kupkuru
Bu sefer tek başıma
(Paris, 2001)
Josef KılçıksızKayıt Tarihi : 3.12.2013 01:28:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!