SEVGİLİ ELLİ YAŞIM -BEN BEŞ YAŞIN
Beş yaşımdan, elli yaşıma...
Bu mektup, zamana direnen küçük bir yüreğin, elli yaşım için duvar dibine bıraktığı bir mektuptur... Eğer elli yaşıma geldiysen, bu mektubu okumanın vakti gelmiştir...
Sevgili elli yaşım...
Ben, ben beş yaşın ...
Hani saçlarım sarı sarı, dalga dalga güneşle gülüşüyor diye, ellerinden tutulup, bir erkek berberinin koltuğuna ağlayarak oturtturulup, saçlarımın kazıtıldığı günden, sonra da evin önüne kel bir kafayla bırakıldığın o vakitten, oturtup bir duvar dibine, küçük ellerinle utancından, gözyaşları içerisinde kel kafanı sakladığın ama büyüyünce utanacak olanın ben olmadığımı bilmeden ağladığım o yıldan sesleniyorum sana...
Sevgili elli yaşım...
Ben beş yaşın...
Çamurların içinden yürüyerek geldim sana, adımlarımın kısalığına bakmadan, cılız bedenimin kocaman ruhuyla, bir şeyleri onarmak, tamir etmek istedim...
İçinde kırılan, yıllarca susan, hâlâ konuşmak haykırmak istediğin şeyleri dinlemek için geldim...
Sevgili elli yaşım...
Ben, ben beş yaşın...
Dizlerimde kabuk kabuk yaralar hâlâ duruken, senin kalbinin çatlaklarını sevgi ile sıvamaya geldim...
Ben unutmadım senin unuttuklarını , ben unutmadım senin yaşadıklarını...
Ellerin titreyebilir korkma, ben küçük avuçlarımla ellerini tutmaya geldim...
Ağla elli yaşım ağla, içinde biriktirdiğin ne kadar gözyaşı varsa dök, gözyaşlarını silecek narin bir mendille geldim...
Sevgili elli yaşım...
Ben, beş yaşın...
Sen nerdesin ?
Kaç sokak devrildi üstünden, kaç gülüşü düşürdün hiçbir yere varamadan...
Sana ait sandığın kaç söz döküldü başkalarının ağzından,
Sana ait sandığın kaç mutluluğu izledin başkalarının hayatından...
Benim ayak izlerim peşindeyken , neden bunca yıl kaçtım benden... ?
Sevgili elli yaşım...
Ben beş yaşın...
Ne yaşarsan yaşa, ben senin cümlelerinin hep baş harfiyim...
Bundan sonra konuşmazsan , ben haykırırım,
Sen susarsan, en sevdiğin şarkıları ben söylerim,
Unuttuğun her şeyi ben hatırlatırım,
Senin kırık kelimelerine tüm oyuncaklarımı feda ederim...
Oynayamadığın oyunlara çeviririm acılarını,
Yıkılan umutlarını , kaybettiğin tüm hayallerini, kağıttan gemilere koyar ve sana yeniden bir hayal denizi yaratırım...
Sevgili elli yaşım...
Ben, beş yaşın...
Sakın karanlığa alışma çünkü ben hâlâ o berber koltuğundan topladığım sarı saçlarımın ışığını senin için saklıyorum...Geceye fısıldadığın cümlelerini duyuyorum, hepsi biraz eksik, çokça kırgınlar ama ben onları tamamlamak için geldim...
Sevgili elli yaşım...
Ben, beş yaşın...
Hiçbir eski merhabanın gölgesini getirmedim sana...
Yarım asrın içinden koşarak, özgür ve tazecik merhabalar bırakıyorum kucağına...
Benden ne kadar uzak olduğunu zannetsen de, beni içinde öldürmeye çalışanlara inat hep çocuk kaldım, senin ellerini tutmak için elli yaşını bekledim...
Bir gülüşünün kıyısında, anıların öncesinde ve acılarının tam ortasında ben varım artık...
Seni sen olduğun için, seni her halinle sevmeye geldim...
Sevgili elli yaşım...
Ben, beş yaşın...
Seni her gece rüyalarımda gördüm,
Yalnızdın , hüzünlüydün ve her karanlığı ve her yalnızlığı fırsat bilip gizli gizli ağlıyordun, ben buna razı olamazdım ..
Söyle bana, ne ara böyle yoruldun,
Toprağa diz çöküp oynadığın oyunlar , ne zaman acıya dönüştü...
Sevgili elli yaşım...
Ben, beş yaşın...
Kimdi o gözyaşlarını silmeyen,
Kimlerdi seni duymayan,
Kimdi içindeki o çocuğu unutturan,
Beni içinde öldürmeye çalışan kimdi...?
Biliyorum elli yaşım biliyorum, tüm bu soruların cevabını biliyorum...
Yaşamadan yaşamdan saydığım şeyleri hâlâ taşıyorsun,
Sırtında geçmişin ağır taşları,
Kalbinde söylenmemiş ne çok cümleler...
Sen belki unuttun beş yaşını,
Ana ben hâlâ sol yanınım senin...
Sevgili elli yaşım...
Ben, beş yaşın...
Unutma !
Ben senin geçmişin değilim,
Ben senin temelin, ben sana ait olan en saf en temiz gerçeğim...
Ne yapmış olursan ol seni affeden,
Sana hep inanan,
Seni hayata yeniden bağlayacak olan beş yaşınım...
Unutma elli yaşım, sen hiçbir zaman eksil değildin,
Sadece karşına çıkan insanlara çok fazla geldin,
Ben seninle gurur duyuyorum...
Sevgili elli yaşım...
Ben, ben beş yaşın...
Senin için burdayım,
Senin için varım,
Minik ellerimle tuttuğum titrek ellerini bırakmamak üzere geldim...
Sevgili elli yaşım, senden bir tek şey istiyorum...
Şu kel kafama, yarı kumral, yarı sarı, yarı kır saçlarından bir tutam verir misin...?
Ve bu mektubu gerçek bir sevgiyle mühürleyip , duvar dibine bırakıyorum...
Seni çok seven beş yaşın...📌😭
Kayıt Tarihi : 29.7.2025 21:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beş yaşım hafızamdan silinmeyen ve sarı saçlarıma döktüğüm göz yasıdır...😭
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!