kara şövalyeler
ahtapot bacaklarıyla
asılıyorlar yollara
tilki suratlı adamlar
kesiyorlar yolları
kıvrılan denizlerdeki yosunlar
asma altı gölgeleri gibi
karanlıkta kalan sofular aynası
kibri selamlayan yapraklı taçlar
hesabı sorulmamış zamanların özrü
hüzün perilerinin kanat çırptığı
Konser izliyor sevgililer yan yana
Yan koltukta paltolar yan yana
Shuman’ın Clara’ya bestelediği
Üç dörtlük aşklar için dördüncü senfoni
bir sürahi penceresi
sundurmalara açılmış
kanepeler beyaz ketenli
üflenerek ütülenmiş
Sevgilim,
Ayak seslerimi duyuyor musun?
Sana geldim
Kapının gerisinde hasretindeyim
Kulak kesilmiş
soluksuz
dalgalar kıyılarda açılan
yüzyıllar boyunca
yaraları kulaçlıyor
tenha kulvarlara gömülüyor
gülüşlü bir yaz gecesi
ürperen yerlerimden sürü beni
dirilt sar ruhumun çeperini
zuhur et kutsa inciden mabedimi
ve emdir yenime o nükseden cerahati
harc et demirden neferimi yeğinli
Gözlerim, çuhalı
sandıklara gömülmüş
etrafında kilimden sedirler
Gözler ışıklı bir çember
kalplerin dirliğini çevirmekteler



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!