sevgimin yüz görmemiş yalnızlığı
kırıntılar peşinde
hüner çığırtkanlığı
temkinli bir gece yarısı sessizliği
canhıraş ömrünün kemendinde
Biraz kırmızı hepsi bu!
Kırkından sonra
Yedisinden önce
Bakmayın çok göründüğüne
Dev kulağında bir küçük kırmızı
bulutsu bir pembelik ucube
kör yalazlı bir şilte aşüfte
ne acele bu metruk gecede
konuksever bir günün
bu mesrur göğünde
Seni görme isteğim 
lastik bir ip
zamanda uzayıp duruyor an
Bir sirk cambazı sanki
ipin üstünde
Habersiz uçan kuş
Sudaki aynalarda gördüm yüzümü
Ayın şavkında süzülen kuğular gibi
Dinlenir bir sevi;
Buğulanmış saçaklı bir pencerede
ben güneşli bir 
gökyüzüne açtım penceremi
gözlerimde mumdan direkler
kükremiş süvariler
akın ettiler pencereden
ayak izleri sulu
rüzgar sulu yaprakları toplaştırıyor
damlalar yüzümü yatıştırıyor
savulup gitse anılar
kırılsa içimdeki tabutlar
durulmuş kalesinde bir ihtiyar
sallanan sakalıyla güne durmakta
toynaklı bir çocuk tüm yamaçlarıyla
yanı başından kıvrımca uzaklaşmakta
en tenha gölgeliğinde ağaçların
gözlerimde halka halka zifirler
trabzana tutunmuş yaz güneşleri
antik taşlar içinde
kalbimde kıyam var
ipte çekiç sesi
balkabağı çiçeği
kaya tırmanışı suların
yırtıcı kuş nefesi
sona saklanan



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!