Paslı zincirlerden sarkıyor gökyüzü,
çürük baharların kokusu sinmiş rüzgâra.
Bir zaman özgürlük diye bağıranlar,
şimdi halkın ekmeğini satıyor pazarlarda.
Sermaye büyürken kanla,
çocukların avuçları boş,
annelerin gözlerinde
açlığın derin yarası.
Bir yanda şatafatlı saraylar,
öte yanda taş gibi suskun mideler.
Ve biz,
göğün yarıldığı yerde,
düşlerimizi kavrayan karanlığa karşı
toprağın nabzını dinleriz hâlâ.
Sevda olmadan
isyan da nefes alamaz.
Kayıt Tarihi : 1.10.2025 13:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!