Vefalıymışsın sevdalı yârim,
Döndün, dolaştın yine bana geldin.
Hatırlamıyorum kaç mevsim geçti,
Çıkarıp beyaz gelinliğini işe koyulmuştun.
Ceviz ağacında kuşlar şarkılarıyla seni müjdeliyor,
Geleneklerim nisan yağmurlarına karıştı.
Alın terlerini emek kokan topraklara akıtanlar,
Şimdi varoş şehirlerin modern köleleri.
İmeceler türküye tutuşmasa da,
Kuşlarla türkünü söyleyen bir köylüyüm ben.
Toprağım beni çağırır,
Bir kazma, bir avuç tohum,
Umut olur yarınlarıma.
Yine bana geldin ya sevdalı yârim!
Hadi şifa ol!
Kıştan yorgun kalmış bedenime,
Nisan yağmurlarınla yeşersin gönlüm,
Sonra yazım olursun dermansız kışlarıma.
Sen bahar anasın,
Kalbin boy boy filizler verir.
Bazen hırçın, bazen deli dolu gelsen de,
Yağdır yağmurlarını susamış dudağıma.
Çiçeklerinden taç yaparım,
Toprak kokan saçlarına.
Gözlerinden süzülen yağmurla
Uyandırırım içimdeki uyuyan tohumları.
Ve sen dokundukça toprağıma,
Bahar çoğalır yüreğimin her kıvrımında.
Sen gelince unuturum bütün kışları
Çünkü umut, seninle yeşerir en derin yaralarımda.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 20.4.2023 16:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!