Bir ses düşer göğün derin boşluğundan,
Ne ezan ne çan, sadece bir çağrıdır.
Toprağın kalbine siner usulca,
Bir çiçek gibi değil, bir sır gibi açılır.
Yol, ne taşla döşeli ne haritayla çizili,
Adım adım değil, iç içe yürünür.
Her adımda bir gölge, bir ışık, bir tereddüt,
Ama hep bir yön vardır: içe doğru.
Ne kitap ne öğreti bağlar beni,
Bir bakış yeter bazen, bir suskunluk.
İnanç, bir şekil değil, bir haldir,
Ve hal, kalbin en çıplak hâlidir.
Bir çocuk gülümser, bir yaşlı ağlar,
İkisi de aynı hakikati taşır.
Bir el uzanır, bir göz kapanır,
Ve ben, o anda O’na yaklaşırım.
Ey arayan ruh, ne cennet ne cehennem,
Yalnızca bir sevgiyle yürü bu yolda.
Ne ödül ne ceza, sadece bir özlem,
Ve özlem, en hakiki ibadettir aslında.
Kayıt Tarihi : 26.9.2025 16:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!