Sessiz Kayıkların Gürültüsü

Erçağ Akarca
78

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Sessiz Kayıkların Gürültüsü

Bir bora,masmavi bir ışık kayıkların bordasında çırpınan
Bir soluk,sokakların gri yüzündeki karamsı lekede yankılanan
Bir mevsim kendi adını unuttu,sessizlik bir mevsim yüreklerden haykıran
Bir melek kaskatı kesilmiş bir Hz.Meryem ikonasının önünde,insan siluetleri aynalarda yargılanan
Bir balıkçının konuşur nasırlı elleri yeni düşler kuran bir kasabayla
Bir şairin susar muttaki elleri,susar kendini kaybetmiş bir şehirle
Bir ressamın sürreal simgelerle yıkanır resimleri,boyanır kırmızı çiçeklerin rengiyle
Sonsuzluklarla harp eden bir kayık ilerliyor derbeder bir menzilde
Sakıt bir kanun gibiydi yıldızlar için yaşamak,yıldızlar ölüyorlar bir nehirde
Sarsılmaz bir ışık hüzmesi vuruyor ahşaplardan masalara,masalar ölüyorlar bir kadehte
Serseriler elinde bizâr bir köy ağlıyor çeşme başında,köyün kızları kalıyorlar bir ikilemde
Silsilelerle harp eden bir kayık ilerliyor bedbin bir menzilde
Ezilmiş bir çocuk gibi eğmiş başını güneşe balkon taşları,seyrediyorlar Boğaz'ı
Ezilmiş bir aydınlık gibi kurulmuş Boğaz etrafında konağın güneşten sanki kurumuş boğazı
Sessiz kayıkların gürültüsü tüm mevsimlerde sırayla hissedildi
Sessiz kayıkların gürültüsü tüm evlerde yalnızlar tarafından işitildi....

Erçağ Akarca
Kayıt Tarihi : 7.9.2017 14:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erçağ Akarca