Olay 1 – Ekin Tarlasında Kıvımsal Paslaşma
Babanın beş evladı var, hepsi ekin gibi dizilmiş. Koçşunun tarlası da tam karşıda, sınır belli ama niyet net değil. Kızlardan biri ekin aralarına doğallık bırakır; komşu orağını salladıkça beklenmedik kıvım gelir: toprak ananın geri bildirimi.
Komşu küfreder, ama baba sahneye girer: “Bu evlat ürünüdür!” dercesine kıvımı alır, lokum gibi sindirir. Mizah burada patlar: Evladı olmayan bu kokuyu tanımaz. Çünkü kıvımın kokusu, sadece yetiştirenin burun çizgisine ulaşır.
Bu sahne artık kıvım değil—pedagojik kırsal metafor. Toprakla insan arasındaki empati hattı!
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;