Gece sessizliğe boğuluyor nefesimde
Karanlık gözlerinde hapsolmuş bir iblis gibi
Bilinç altıma işlenmiş nakış gibi ellerin
Soğuk bakıyorsun bana
Buz tutmuş dudakların ısıtamıyorum içini
Saçlarında yılların yorgunluğu var sanki
Sen bildiğim gibi kal
Acınacak halimmi var
Yalancılıkla suçluyorsun
Sevmedi beni hasret kokmadı saçları
Gülmedi gözleri diyorsun
Sen mutlu kal
Sevdamı derinden
Vursun kalbimi orta yerinden
Ağlarsam nağmerdim
Her gün her geceden
Ne ateşti suya dönüşen
Her felaketin peşinden
Nezaket kavuşacağız gülüm bir gün elbet nezaket
Geçecek bu dertler sabret nezaket
Sende bir el at ha gayret nezaket
Bırakamadım nasıl birşeyse bu illet nezaket
Nezaket sende beni benim kadar seviyormusun nezaket
Suya attım resimleri beni affet nezaket
En anlamlı hediyesin
Kapkaranlık dünyama doğan güneş
Yüreğime serpilen susun sen
Güzelliğin ruhuma sefa
Her derde devasın sen
Olmuyor sensiz buralar çekilmiyor
Olmuyor denizler durulmuyor
Rıhtım dalgasını seviyor sessiz sessiz
Benimse çekip gidesim geliyor bir başıma buralardan
Yalnız yürümek geliyor içimden bilinmeyene
Hırçın rüzgarlara karşı yalınayak ve çaresiz
Ölüm bir karabasan gibi üstüme çöktüğü gece
İsmini sayıkladığım doğrudur hece hece
Söylesene gülüm
Sensizken bu ölüm
Cehennem kadarsa bu işkence
Musalla taşına koysunlar
Tut ellerimi sonsuza bırakma sakın
Korkarım ben yalnızlıktan
Ümitlerim yinede beklerim
Açarım bu kahpe yüreği
Kaçarım kalabalıktan
Leylaklardan toplarım
Kan kokuyor ölüm soğuk tadı bozuk
Okşuyor ruhumu boğazımı sıkarcasına sık
Nedeni bilinmez elbet rivayetler vardır bitmez yalnızlık
Ağlama sen korkularını yendiğin vakit umutlarını boşluğa bırak
Çoğu zaman gülüm özlem yutkunamamaktır
Oysaki kader yalancı bahardır
Olurmu ki sensiz
Çekilir mi bu dünyanın kahrı
Kadeh tokuşturduğumuz
Akşamlarımız vardı
Şerefe dediğimiz acılar
Sarılarak uyuduğumuz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!