Toplumda erkek olmayı yalnızca sertlik sanan bir anlayış var hâlâ. Susmayı güç, duygusuzluğu olgunluk, mesafeyi ağırlık zanneden… Oysa çoğu zaman bu “ağırlık”, yüzleşmekten kaçan bir hafifliğin örtüsüdür.
Erkek, duygusunu ifade etmediğinde değil; onu inkâr ettiğinde zayıflar. “Ben böyleyim” diyerek değişime kapıyı kapatmak, karakter değil konfordur. Sorumluluk almamak, susarak yönetmeye çalışmak, duygusal emeği kadının omzuna bırakmak erkeklik değil; yetişmemişliğin adıdır.
Birçok erkek, sevilmeyi hak etmekle, sevilmeyi talep etmeyi birbirine karıştırır. Emek vermeden ilgi bekler, varlık göstermeden anlaşılmak ister. İlişkiye eli boş gelir; sonra da neden doyurulmadığını sorar. Oysa ilişki, sığınılacak bir liman değil; yük alınacak bir yol arkadaşlığıdır.
Eleştirilince savunmaya geçen, sınır çizilince tehdit algılayan erkek; gücünü değil kırılganlığını saklamaya çalışıyordur. Çünkü gerçek güç, sorgulanabilmeyi kaldırabilmektir. Hata yaptığında özür dileyebilen, eksildiğinde öğrenmeye açık olan erkektir güçlü olan.
Erkeklik, bağırmakla değil durabilmekle; kaçmakla değil kalabilmekle ölçülür. Duyguyu küçümseyen değil, taşıyabilen erkektir olgun olan. Aksi hâlde geriye kalan şey, yalnızca yüksek sesli bir sessizliktir.
Yazan
Korhan KÜLÇE
14/12/2025
Kayıt Tarihi : 17.12.2025 12:09:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!