Kış aralanmış
Karla karışık yağmur yağar,
Dudaklarından
Acı ve keskin susuşlar
Sızar,
Yanar canın ateşi dumansız ve de issiz
Kül eyleyip sol yanı gül edip takmaktır aşk
Girmeyince gönlüne kalınır tatsız tussuz
Yüreğin hanesine yol bulup akmaktır aşk
Aşkımı ben süze geldim
Göz yaşımı düze geldim
Gönlümü ben köze verdim
Çul eyleyip serme güzel
Rüzgar geçtikçe penceremden,
Perdem havalanır ansızın,
Sızlar aşk,süzülürken yalnızlığıma
Baharın serin soluğunda,
Seni düşünürken gülümser
Aşk
Sıyrılmış yüreğin
Kenar yerinde bekler
Seni
...
Dibi tutmuş tencere
Cihan döner de bilinmez bir sırla
Geceden gündüz sadece tek turla
Sanma kalırsın ki burada zorla
Hiç kimse kendini baki sanmasın
Dünya iki kapılı boş bir handır
Bakma sen,gün ışıltılı,
Hayat parlak
Her sabah ayrı taradığıma
Saçlarımı
Renkli çiçekler kondurduğuma
Bedenime...
Savruk bir ateş üstünde
Kahramanlık türküsü söyler
Savaş
Yanan yan yana
Ocak ,ev ,bark
Bir avuç şiir,
Bıraktı kendini
Güz yağmurlarına
Üstelik büyük harflerle yazılan,
Kendinden emin ve ağdalı,
Cömert ve cüretkâr
Bir çerçeve gökyüzü
Ard arda dizili çatılar üstünde
Pamuk bulutlar içinde derin bir mavi,
Koca yüreğini açmış,tüten sancılara
Tutturmuş koynunda uzunca bir mâni ,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!