Umutlar bitse de, durdurmaz zaman,
Vuslatın güneşi, doğar da doğar.
Yaş olup dolsa da, tüttürmez duman,
Hasretin ateşi, boğar da boğar.
Çiçekler açamaz, çırpınır dallar,
Niceleri nerde hani ?
Giden gelmez sor demedin.
Ecel gerçek dünya fani,
Ayrılıklar nâr demedin.
Kimi sever, kimi bekler,
Hüznün sağnak selleri, gözlerinden aksa da,
Yutmaya lokman eyler, dudaklarda tebessüm.
Delik deşik umutlar, sana kurşun sıksa da,
Acıya derman eyler, dudaklarda tebessüm.
Avuç açma sevdaya, aşk dilenme bilmezden.
Güneşin doğmadığı, nice sabaha küstüm,
Aldım aşktan payımı, duramam gidiyorum.
Gündüze çetel atıp, geceye ahkâm kestim,
Aldım aşktan payınmı, duramam gidiyorum.
Duman olup sevdama, sarayımda tütmedin,
Çatlamış kalp toprağın, olmuyor çölün çayır,
Kaçtığın yol çıkmıyor, bazen düz, bazen bayır.
Gördüğün kör rüyayı, yorulsun diye hayır,
Duyurmaz isen ele, bağrı dar eder imiş.
Bilirsin hoş esse de, sevdanın rüzgârı gam.
Yolumuz vuslatsa, ilenme gamdan.
Yerdeki toprak ol, düşersin damdan.
Hayatın oyunu, çöpten samandan,
Gün olur yıkılır, ferman dediler...
Padişah olsan da, güvenme mala.
Sakın akma diye yumarım inan,
Kapatırım açmam, gözümde saklı.
Amâ olsam bile korkarım aman!
Tutarım damlatmam, gözümde saklı
Düşürürüm sandın, sezgiler ondan,
Bin söyledim bir işittim,
Anlamadı ahvalimi.
Gözyaşıyla can yaşattım,
Dinlemedi hayalimi.
Susuzluğum asktan yana,
Hayat kitabımda, hasret okudum,
Neredesin ay aşk, bitirdin beni.
Sevda tezgâhımda, özlem dokudum,
Neredesin ey aşk, bitirdin beni.
Gerçekler acıymış, yıllarım borçtu,
Yalancının mumu yatsıya sönermiş,
Emeksiz sevgiler hüsrana dönermiş.
Kendini şah bilip oyun alır sanma,
Birgün taşlar gökten zembille inermiş.
Har vurupta harman savurduğun aşkın,
kalemine sağlık serpil hanım
“Yere” mim olmadan “yâre” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.