Güneşte taçyaprağı –sonsuz-.
Açar isteğe, yüzünün çiçeği.
Gölge süs bile değil –onsuz-.
Yıldızda saklı bir düş dileği.
Acının ve sevincin düşürüldüğü tarih
ince dereler; yüreğin kıyısından kıvrılan
bir ömre yağan mavi yağmurlar
yazılar.. yazılar.. yazılar..
Yırtılmış, atılmış, saklanmış
1
Soylu sesinin yankısı aralıyor ağzımı durmadan
dilim uyanışını dönüyor.. dönüyor teldeki sızım..
bulutum, çalgım, takımyıldızım; Lyra…
Bin kez söyleyip unuttuğum şiir.. bulup kaybettiğim kıyım;
“Yukarıya, daha yukarıya! ” diyene kaya gönüllülükle uzatır
yorgun ellerini.
Ama aşağılarda bir yerde, dağ göllerinin orada, ya da ince
Uzun bir çığlık için yıllarca susmak gerek;
şafak için gece nasıl susarsa,
Dere coşmak için nasıl beklerse Kasım’ı.
Uzun bir çığlık gerek
Yalnız bir suydum ben eskiden
yorgun bir derenin kıyısında.
Bir dağ gölüydün sen
Aylardan sonra başlangıca döndü yolcu. Dal köprünün
başında durdu. Gülün ağzından düşen her çiy damlası
tozlu postalın üzerinden yuvarlanıp otların arasında
kayboluyordu.
“Kim ki, baba otoritesine başkaldırır
ve yener; o bir kahramandır.”
S. Freud
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!