Van Bahçesaray ilçesinin küçük bir köyde yaşıyor
Vê hayat bazen o kadar çok acıtır ki yüreğini kanatır insanın,
Geçmişinde yaşadığı mutluluklar gelecekte acıya bürünüyor insana,
Ve yaşamak O kadar garip ve acı bir şeydir ki yaşanılan her Sevinç Her mutluluk günün birinde hüzne bürünüyor ve hüzün yağdırıyor insana
İnsan bazen sırf acı vermemek için acı çekiyordur, oysaki kimse farkında değildir sustuklarının, herkes seni ya haksız yâda korkak sanıyorlardır oysaki sen sırf incitmemek için susmuşsundur, bütün gerçekler senin kendi içinde olmasına rağmen bütün incinmeler bütün kırılmalar ve bütün yorgunluklar senin kendi içinde toplanmıştır belkide ruhu yorgun düşmüştür ve sen bütün bunlara rağmen hala onları incitmemek için çabalıyorsundur ve incitmemek için incinmişsindir... Ne acı bir şey dimi? Konuşamadık'ların'ı hep ağlıyorsun'dur, ve ne acı bir şeydir ki bütün bunların ardından soğuk rüzgarlı vê yağmurlu bir Ekim gecesinde oturup saatlerce kendi kendine ağlıyorsun'dur ve sonra uyuyorsun'dur birkaç saat sonra da uyanıyorsun'dur ve hiçbir şey yokmuş gibi sabaha tekrar Güler bir yüzle bakıyorsun'dur karşılaştığın insanların yüzlerine...
"İnsanın bir yerlerde kendisine iyi gelebilecek birilerine ihtiyacı vardır belkide."
Bir yaşamdır var olmak, ve bir hayattır insanı parçalayıp durmaksızın bir dünya ki içinde yıkılmakta olan bir insan, bir yeryüzü ki insanı Yok etmeye çalışan, ve bir insan ki ayakta durmak için içindeki kendisiyle savaşmakta olan..
BENİM SAVAŞIM İÇİMDEKİ KENDİMLE..
Bazen başkasının yaşadığı acıyı hissetmek kendi yaşadığı acılardan daha ağır geliyor ve daha acı veriyor insana, en zoru da O an yapabileceğin hiçbir şeyin olmamasıdır...
Hayat işte;
Aklına gelebilecek her türlü zorlukları,
İçinden çıkılamaz şeyleri,
Aşılmaz yolları getiriyor sana çocuk, sen herşeyi Allah'a bıraktım dediğin an bile Bir umutla çabalıyor'Sun, oysaki elinden gelen hiçbir şey yoktur, yapabildiğin tek şey Allah'a sığınıp yaşadığın hayata katlanmak ve sabretmek'tir belki de böylesi daha hayırlıdır.
Fakat zaman akıp gidiyor
"İnsanlar tarafından özgürlüğünü yitirmiş dört duvar arasında geniş bir odanın içinde camın kenarında durup dışardaki özgürlüğü düşleyen bir kuşun özgürlüğü gibiydi özgürlüğüm, oda genişti kuş isteseydi O odanın genişliğinde uçup özgürlüğünü yaşayabilir'di fakat o odanın içinde yaşamış olduğu özgürlük onun gerçek özgürlüğü değildi, o camdan düşlediği o Özgürlük onun gerçek özgürlüğü'ydü oysaki,
dört duvar arasında geniş bir odanın içine kısıtlanmış bir özgürlük'tü O an o kuşun yaşamış olduğu, fakat düşlenilen özgürlük öyle değildi düşlenilen özgürlük çok farklıydı,
kuşun düşlemiş olduğu o gerçek özgürlüğe nasıl kavuşulabilir ki.?
İşte buna benzer'di Bazı insanların özgürlük hikayesş,
"İnsanlara olan sevgim ruhumda yeşerir yüreğimde çiçekler açtırıyor,
insanları seve'bilmem için illaki iletişim kurmam veya hayatımda var olmaları yâda yakınımda olmaları gerekmiyor hatta tanımama ve tanışmama bile gerek yok tanımadan bilmeden uzaktan'da severim ben insanları,
insanlara yakın olmaktan çok insanlardan uzak bir insanım,
veyahut insanları var'oldukları için sevmedim,
ben insanları rabbim'in rızası için sevdim ben insanları rabbim'in sevdiği için yarattı diye sevdim yüreğim sevgiyle güzel kalsın diye sevdim,
insanlardan sevgi gibi bir beklentim yok çünkü beklentisiz sevdim herkesi ve herşeyi,
Yine rüzgarlar esiyor yine sonbahar mevsimi geliyor ve yine dökülüyor yapraklar dallarından,
Dışarıda esen rüzgarlar dallardan yapraklar döktürüyor dışarıdan esen rüzgarlar yüreğime alevler tutuş'turuyor,
dışarıda esen rüzgarlar ve dallarından dökülen yapraklar yüreğime hüzünler yağdırıyor,
Biliyor musun bazen çok merak ediyorum, hayatında onca insan varken kalbini kırıp paramparça ettiğin tek insan ben miyim diye ?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!