Bebeğe annenin sütü kokusu,
Çocuğa bayramlık ayakkabısı,
Yetişkine evinin geçim kaygısı,
Her şey vaktinde daha sahici.
Şehit Ali 'ye
Gözümüz kan ağlasa da.
Gönül yasa boğulsa da.
Ciğerimiz dağlansa da.
Yürekler bir vursun şimdi.
Ne kibriti tutmuşsun ne çakmağı çakmışsın.
Lakin bilen olmamış adı yakmışa çıkmışsın
İzansız terazinin kefesinde kalmışsın
Timurlenkin ardından madımakla yanmışsın...
Geride bıraktığım günlerin hesabını,
Yaparken saçlarımda akları sayar oldum.
Sayfa sayfa geçmişin anılar kitabını,
Bir yıl daha artırdım ömrüme yazar oldum.
Hayatın yollarında haftaları sayarken,
Kara bulutları gördüm düşümde.
Ne acı, kırılmış kolum kanadım.
Bir ölüm fermanı vardı önümde.
Esaret altında taşım toprağım.
Sonra uyandım ki ne kötü halim,
Kara bulutları gördüm düşümde.
Ne acı, kırılmış kolum kanadım.
Bir ölüm fermanı vardı önümde.
Esaret altında taşım toprağım.
Sonra uyandım ki ne kötü halim,
TAKVİM
Dünya döndü güneşi bilmem kaç karış.
Gece ile gündüzden mürekkep yarış.
Bu varış senenin sonuna varış.
Duvarda tek yaprak kalınca takvim.
Zihni kör, gözü körden daha engelli
Ruhu boş, cebi boştan daha fakir
Korkak dev, cesur cüceden daha zayıf
Ve bir doğru bin eğriden daha büyük olabilir..
Ey Kaşgar’da ceddimden kalan şanlı emanet,
Zalime mülk olmuş da çiğnenmekte namusum.
Dünya kör dünya sağır bu nasıl bir garabet,
Türkistan’da ezilen Uygur benim kabusum.
Filistin’in bitmeyen acı dolu öyküsü,
Dün bugün yarın var oldukça bu dünya.
Anası danası bil cümlesini sayda.
Küffar bir yanda o asil kan bir yanda.
Ya ilahi nusret ver, kılıcımız çekildiği anda...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!