Doğdum kundağa sardılar
Körpe bedenime yük!
Sırtımda kocaman çantayla ilkokula başladım
Kendimden ağırdı yük!
Lise talebesiyken hamallık yapıyordum ya hani
Bazen bir, bazen iki kamyondu yük!
Hele şu beton duvarlar ve tel örgüler ardına gideyim
Patlayana dek kıtlama çay içeceğim
Çantama tıka basa özgürlük doldurup
Uzatacağım kollarımı kavak hışırtılarına
Bir çengi bulacağım hemencecik
O kadar oynayacağım, o kadar oynayacağım ki
Kura çekilmiş ve ilk durağım Ankara
Geldim gördüm ki; zifirden daha da kara
Haysiyetim on paralık, leş gibi odam
Adımsa, sakıncalı ve şüpheli adam!
Her gün küfür ve dayak altında ezildim
Sonra oturdum kendi halime üzüldüm
Hesabı sorulur kalpte kirlerin
Harareti diner mi hiç korların?
Kalemimi okuyanlar bilsin ki;
Başına nan koydum bütün körlerin
Ne zaman şekvâ etsem derdim'hükümete
Mazlum sesimi asuman ra'dı zanneder
Eleştirsem ve de yeltensem husûmete
Bu sefer kalkar beni avradı zanneder
Ülkeye ihanet etse bir şair
Yakılacak, yakılmalı vesair
Aşka, hayata ve davaya dair
En güzel türkümüzü söylemedik
Çok çilemi çektin, çok ağladın ardımdan garib anam.
Bunu böyle bil ki; sen yanımda olmayınca naçaram, garibanam!
(Allah’a hamd, Peygamber’ine salât ve sizlere selam olsun…)
Kardeşler!
Hayat ve onun çetrefilli meseleleri, en girift bilmecelerini gölgede bırakacak kadar onurlu bir davaya sahip çıkma namına sizleri vatan sevmenin ustası olmaya davet ediyorum. Parolamız Allah, vatan ve hürriyettir. Parolamız tam bağımsız demokratik bir Türkiye’dir.
Bir toz yutsaydım Kabri Şerifinden
Kalbimi yontsan kendi tarifinden
Ey Resul! Yalvarırım rüyama gir
En latifinden ve en zarifinden
Bütün varlıkların gayesi insan
Yine de bahası olmaz hayatın
Rabb'in halifesi, payesi insan
Adem oğlu yine bozmaz rahatın
ilginç kalemden dökülenler
kutlarım
namık cem