Hiç gelmeyecek birini özlemek
Kaçıp gitmek korkularına zamanın
Ayak basılmaz kabirliklerde dolaşıp
acıya tuz basıp yudumsayıp ağlamanın.
Hiç olmazmı bu gülereken ağlanmazmı
Tanrı ölümü avuçlarımızın içine koydu
Biz anlamadık yıkamadık ellerimizi
Memeleri kara bir zülüm bizi kandırdı.
Yaşamı sonsuz sandık. İşçi evlerinde öldük biz.
Özgürlük yoksa sevdada yoktur
Yüregim kara bir çalıdır artık acıya banık
Beklemek nafiledir bağ bozumlarını
Kitaplarda yazılan yalan yanlış hikayeler umudun
Karanlıktır hikayesi bu ülkenin.
Bilirim ölüm zordur acıdır sofrası emekçinin
Velhasıl sürüyor o rüya
Sevdalı olsa da gönlümüz
Zaman alıp gidiyor bizi
Bir tek taşıt kaldı bineceğimiz.
Çağırsam burdayım diyecek sanki
Bazı şeyler dağınık kalmalı
Saklanmalı nar çiçeklerinin arasına
Esmer bakışlı bir kadın sevmeli
Güneş doguyor her sabah
‘Tanrı seviyor insanları ‘
Serçeler kanat çırpıyor.
İşçiler esmer işçiler ben gibiler
Sevdalanıyorlar memlekte
Bende öyle severim sözcükleri
Hikayeler anlatır bana
Köhne sevişmeleri olur korkunun
İşçiler zor vazgeçer sevdalarından
Sitemkar olma bana
Bu hayat böyle işte
Herkes hüzün mahkumu
terk edip son gidişte
Gerde kalmak bilki ölümden öte bir şey
Kimseler anlamıyor terk etmek böyle birşey.
Döndüm dolaştım yine sana geldim
Tuttum umutlarımdan saçlarını
Çok sevdim bilmiyorsun
Hep seni bekledim ben
Yaralı kalplerde sakladım sensizliği
İşçi kahvelerinde sabahladı hayellerim
Vkitsiz ölümlere aşina umutlarım
Ben seni özledim sensizliğimde.
Ah esmer kadın kara çizmeler giymiştin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!