Hoyrat dadanırsa bir gülistana,
Bülbül başka söyler, gül başka söyler.
Çulsuzu sarsalar ipek fistana,
Çulsuz başka söyler, çul başka söyler.
Yol bir kere olsun şaşmaya görsün,
Böbürlenip, kibirlenip övünme
Bir sevdaya düşmedinse ey gönül
Zannetme yiğitsin sanma efesin
Sultanları köle etti Mısır’a
Nice yiğitleri sardı hasıra
Ne hayıflanırsın divane gönül
Dünyamı senindi ay mı senindi
Boş gelen ellerin yine boş gider
Hani nerde ben sultanım diyenler
Ne vurdum duymazsın niye aymazsın
Aldı da savurdu şu zalim felek
Mesken oldu bize bu gurbet eller
Fayda sağlamadı arzuhal dilek
Getirmiyor artık çıktığım yollar
Kader bizi ilden ile savurdu
Bilmedin iyi hal bilmedin gönül
Yanıp durdun bir amansız har gibi
Sığamadın sanki koca aleme
Bu kainat bir gönül’e dar gibi
Çırpınır, çırpınır durursun boşa
Söyleye, söyleye bezmihalinim
Eriyip yoluna akıdım gülüm
Perli perişan’ım aşkın yüzünden
Ben bu hallerine tokudum gülüm
Sevgini gönlümün en derinine
Hasan’ım
Allah yolunda
Secde kıldım can elim de
Açtım Fatıma dalında
Nalan’dım Nalanım’da
Nedendir bilinmez şu ahuzarım
Umuduma bozbulanık çağlarım
Sanki kainatın yükü sırtımda
Eller güler ben habire ağlarım
Hep namertler dost bağına girerken
Bir kere tersine dönmeye görsün
İşi düzen tutmaz hele garibin
Ne kadar izini sürerse sürsün
Geçirmez avını ele garibin
Sevdası uğruna düşer çöllere
Her gelen gidenden aldın hırsını
Bir muamma olmuş dönersin felek
Sanma ki ettiğin kalır yanına
Sıran gelir sende yanarsın felek
Yaşlı demez genç demezsin alırsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!