Sabahın tanı ve ben ilk uyandığımda aklımdan geçen isminle dağınık nefesler alıyorum…
Nerdesin sevgili, nerdesin gün bakışlım, nerdesin akşamdan sarkan düşüncelerim, senli nefes almalarım, senli yaşamın içinden kendime pay alışım…
Ödenmemiş hatalarımın artıkları omuzlarımdan ıslanmış gömlek koltuk altlarımda ve yüzüme düşen hüzünlerde…
Ve gene yalnızlık köşelerinden doğmuş garipsenecek düşüncelerle donanmış geçmişin bekçiliği ile hâlâ beynimde uğuldayan düşüncenin sesleri ve her uyanış yarı beline kadar batmak düşünce batağına ve de öfkelerin dibine ve acıların içinde kıvrılmış zaman dilimleri ile kendi kendine hesaplaşma zamanları…
Sen sevgili, geçmiş zamanın huzuru, gelecek zamanın üstüme düşen kâbusları…
Ben nedenlerle boğazlaşırken, kendi kendime bedeli ödenmemiş zamanların yüzleşme anlarında ayakta kalmaya savaşlar verirken, vaz geçilemeyen bir ömrün geride kalmış an zamanlarının içinde ödenmemiş anların hesapları ile uğraştayım… Neredesin sevgili, hayatın tüm darlıklarını omuzlarıma atarken, artık eski anların bataklığından fırlıyor tüm alışkanlıklarım…
Hüznüm; süngülü yalnızlıklara itilmiş bir Dersim gecesi,
açlığım; bir deri bir kemik,
sabrım; altı aylık unutulmuşluğuyla bir Bahçesaray'lı
ve korkum; yollarına sinmiş bir çakal
ya gidenler evin yolunu bir daha bulamazsa Anerka!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta