Hayatımızı peşi sıra koşturan, yol haritalarında ucu bucağı hep birbirine bağlanan yollardaki umutlarımız ve kaybolmuşluğumuzla oyun oynadığımız geciken zamanlar sevdası bu…
Belki hiç tutamadık, belki de hep avucumuzdaydı, anlayamadık hafifliğini. Ağırlığını fark ettiğimizde de, ADINI ATEŞLERE, ALEVLERE YAZDIK.
ALEVLERLE YÜREĞİMİZE YAZDIK YOK OLUNMUŞ, İÇİNDE YOK OLDUĞUMUZ SEVGİYİ…
Bazen seni seviyorum bile demeye utandığımız, bazen de tekrarını uyku sayıklamalarına kadar bıraktığımız, saygın sevdamızı ararken, rüyalarda gördüğümüz, bir anlık portre, yıllarca kör karanlık bir duvarın, tek duvar ışığı ile aydınlatılan yalnızlık çerçevelerinde, aydınlatmaya çalışarak, kimsenin görmemesi için avuçlarımıza akıttık yaşlarımızı…
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.