Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi...
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri
SENİ SEVİYORDUM ve senin haberin yoktu
Beni görünce kaçma ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Devamını Oku
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
YÜREĞİNİZE SAĞLIK. SEVGİYLE KALIN.
YA BEN BU KADINA BAYILIYORUM.HELE O GÜZEL GAMZELERİ.ŞİİRİ DE KENDİ GİBİ GÜZELLLLL:)
ah ah be canım:)hep hüzünlendiriyorsun ama:(
sevgiyle,sevdiklerinle kal!
Boğazınız düğüm düğüm olmuştur söylemek isteyipte söyleyemediklerinizden, keşke oracıkta söyleyiverseydiniz ne güzel olurdu...
Yüreğine sağlık İclal Aydın,öpüyorum gamzelerinden....
Yazmak
yazmak
sözcükleri tüketip bakışların hizasında
yazmak
bir bedevinin çölle sevdasını
ya da susuzluğuna kanmak bir meçhulün
yazmak
tövbeleri bir kenara bırakıp
bir gayr-i müslümin evinde uyanmak hak'ka
yazmak
bir cinnetin çocukluğunda ailesince ne kadar sevildiğini
belki bir katilin mezuniyeti insanlıktan
yazmak
adına adınla başlamaktan uzak konularda
seni katıp ruhuna dünyanın dolanmak devr-i alem barbarlıkta
yazmak
bir dilencinin dilenirken sarf ettiği enerjiyle baraj kurmak sahrada
doyurmak afrikadaki tüm annesi farklı babası katledilmiş kardeşliğimizi
yazmak
bir keşişin keşliğini
bir hayalin suretini
bir toprağın bereketini
ya da bir ormanın bekaretini
yazmak bir kumsalda çocuğun masumiyetini
bir celladın merhametini
bir kölenin sefaletini
ya da bir kavmin cehaletini
yazmak tüm mezheplerin tekliğini
bütün yalnışların içinde saklı gerçekliğini
davud'un sanatını
süleyman'ın hünerini
isa'nın marifetini
musa'nın kudretini
ve muhammed'in niyetini
yazmak
inanmayanada inanmak
özünde anlamak insanı
tavında dövmek demiri
kabında yoğurmak hamuru
yazmak
eylemlerde ıslanmak bir komünistle
ya da aç kalmak bir tapınakta budistle
yazmak
gerçeği aramak dürüstçe ve dürüstle
yazmak
ucmak kanatlarında bir serçenin
ve kurumak ıslaklığında göllerin
bir uçurtmaya kaçbin çocuk bindirip kaldırmak gökyüzüne
yazmak
bir sultana halkı öğretmek
bir halka haklıyı
bir dervişe ahlakı öğretmek
bir geceye sabahı
yazmak
oku diye başlamasada bütün kitapları okumak aslında
yazmak
bir heykelin yüzündeki hüznü yargılamak
bir eseri yorumlamak
yorulmak,neredeyse yorulmamaya
yazmak
kutba bayrak dikmekten öte ağaç dikmek
yazmak
nile can vermekten öte gönül vermek
yazmak
yıkılmayan binalar değil
kişilikler inşa etmek bedenlerde
yazmak
önceden öteye süre gelmek
yazmak
sevgiliye bağlanmak mısralarla
bir ayrılığa ağlamak
yazmak
bir gizeme ışık tutmak
bir geleceğe dilek tutmak
yazmak
bir devenin sahibine sadakatini anlamak
yazmak
bir ağacın köklerini tutmak
bir mahkumun halini sormak
yazmak
bir kitabın içinde olmayanları anlatmak
bir kalemin düşünmediklerini dile getirmek
bir gönlü hizaya
bir isyanı huzura sokmak
yazmak
doğerken ağlayıp
ölürken gülmeye çalışmak
yazmak
önce inanmak....
yazdığına.....
Yücel Yarımbatman
Hep aynı yalnızlık
aşağı yukarı bir ömür kadar yaşanır
bu yarı ciddi hayatın ekinsiz tarlasında
bir başak olabildinse k^ardasın
bir çöp kaldınsa savurur seni
bir yabancı dağ eteğine
ve ne yağmur düşer avuçlarına ne kar
kurursun
gıyabında bir sokak dirilir yeniden
kentin en arka tarafında
adına mahrem düşer
ardına tebdil
bir sözle vurulursun
kanı yerde kalır hasretinin
namı çiğnenir...
sevmeye korkarsın beli savruk bir menekşeyi dahi
kimseler görmez halini baharın..
ne katmerlidir tadmak oysa
işveli yarin dudağında ki gül rengini
gece kıskanır koynun da açan hercai'yi
ve rüzgar özgür saçların da savruk
pervasız ve deli...
işte sen
istemesen de
her siyah bir gün kır'a çalacaktır kendini
ister bir çorakta dal ol
ister bir yeşilde nemli
herkesle
aynı yalnızlığı paylaşacaksın...
Yücel Yarımbatman
Gitmekle ölmek arası yokluğun...
çiseler hicranımıza eskilerden kalma bir avuntu
gitmekle ölmek arası bir tat dudağımızda
bir kent çalar zamansız, en sıkı yanımızı
hasretlerden bir umman bırakır aramızda
sen ki tarihlere gebe,şehirlere örnek enkazınla
yine bir yanımı koparıp bırakırsın sefil
yalnız yanımı bağrında saklayan yanınla
yedi tepeni bırakmalısın cebime kefil...
incinir,ruhumla bedenimin dostluğa açılan kapısı
giderken yine bana sensizliği bırakma
incinir ellerimle kalem tutan bu şiir fukarası
gelirken, koca istanbulu da benim gibi yakma...
Yücel Yarımbatman
merhaba ben ankarada yuksel caddesinde 3,5 yıldır kendi şiir kitaplarımı matbaada bastırıp. satıyorum...ve eğer layık görürseniz sizinle aynı kitapta şiirlerimi buluşturmak istiyorum bir sokak şairiyle aynı kitabı paylaşmak istermisiniz...
size bir iki şiirimi göndermek istiyorum.. üslubumu görmeniz açısından.. saygılarımla.. hayatınızda acıtmayan hüzünler ve tesirli mutluluklar dilerim....yücel yarımbatman sokak şairi...
güzel ve duygulu bir şiir,bu şiiiri bir kere daha okudugumda ilk günkü okumanın zevki aldım şiirinizden.ne garip degil mi halbuki eski şiirler hep eskir gider yerine yenileri yazılır,ama yazan kişi hayranı oldugun biriyse şiirlerini her okudugunda, ilk defa,hemen yazmış ve sana sunmuş gibi haz alırsın.
çok kötü bir cümle oldu yaa ben sadece iclal aydın sizi ve size ait herşeyi şiirleri dizileri ...... çok seviyorum demek istedim o kadar :)))
Bu şiir ile ilgili 204 tane yorum bulunmakta