“Seni Bu Dünyada Bulamazsam, Diğerinde Bekleyeceğim”
Gözlerim seni arıyor gecenin karanlığında...
Ama sen yoksun.
Öyle işlemişsin ki kalbime, ruhuma, beynime…
Ne yapsam çıkaramıyorum seni aklımdan, silemiyorum.
Umutsuzca, çaresizce ve sessizce arıyorum seni bu dünyada.
Bir alaca karanlığa teslim olmuş gözlerim,
Bir de sen yokken zamansızca düşen düşlerim.
Bir vicdanımdaki merhametim,
Bir de merhametine sığınan başım var şimdi.
Söyle yar, sen değil miydin:
"Taşına toprağına seni değişmem," deyip
Gökleri bana değiştiren?..
Şimdi ev bomboş…
Mutfak hâlâ bıraktığın gibi.
Senin dokunduğun hiçbir şeyi kaldırmadım,
Her şey yerli yerinde.
Kocaman bir sessizlik hâkim olmuş,
Duvarda sıkışıp kalmış fısıltıların.
Tek yaptığım, birlikte saksılara ektiğimiz çiçeklere su vermek.
Hatırlıyorum da, durmadan yerlerini değiştirirdin.
Ve ben seni izledikçe kendimi alamazdım o güzelliğin görkeminden.
Artık onlar da yok…
Sen gittikten sonra,
O evsiz kedi bile gelmiyor artık.
Hani şu karda, küçücük penceremize sığınan...
Şimdi onu çok iyi anlıyorum.
Benim de o kediden bir farkım yok artık.
Çok düşündüm.
Düşündükçe çıkamadım içinden bu karanlığın.
Nereye varacak bu hâl, hiçbir fikrim yok.
Şimdi…
Kapı çalsa,
"Ben geldim," desen…
Yemin ederim seni ilk gördüğüm gün gibi
Kalbim yerinden fırlar.
Oysa ne çok hayal kuruyorum yokluğunda.
Gelmesi mümkün olmayan bir kadının
Varlığını arıyorum şimdi kocaman bir boşlukta.
Sana yemin olsun ki,
Gözlerim feri çıkmış hâlde yolunu gözler.
Ve yemin olsun ki sevgilim,
Yazın ortasında tir tir titriyorum yatağımda.
Ne yana dönsem senden bir şeyler yüzüme çarpıyor.
Şimdi ben de gidiyorum.
Her şeyi oluruna bırakarak…
Artık hiçbir şeyi umursamıyorum.
Bir gün,
Eğer dönmeye karar verirsen…
Lütfen gelme.
Gittiğin günün pişmanlığını gözlerinde görürsün.
Ne ben eski ben olurum,
Ne de o saksıdaki çiçekler.
Küle dönüşmüş hayallerden başka bir şey bulamayacaksın.
Sana sadece tek bir şey bırakıyorum:
Sensiz yalnızlıklarım ve
Oku diye yazdığım bu mektup.
Galiba bir damla gözyaşın düştü,
Çünkü artık son mısraları okuyorsun…
Ve en sevdiğin koltukta,
Hayal kuruyorsun yaşadığımız günleri.
Gerçekten bitti mi artık?..
Uykundan uyanır gibi bir hâlin var şimdi.
Sana veda etmeyi,
Ya da senden gitmeyi beceremeyen bir adamım ben…
Ama gitmeye zorlanan bir kalp…
Şimdi istediğin kadar mutlu ol,
Neye yarar ben olmadıktan sonra…
İstediğin kadar camdan bak,
İstediğin kadar çiçekleri sula.
Ben bu dünyada senin olamayacaksam,
Seni diğer dünyada bekleyeceğim.
Ve sadece sana ait olarak…
Hoşça kal, can özüm... Seni hâlâ seviyorum.
Not:
Emin olarak başladığınız ilişkilerinizi askıya almadan,
Hevesleriniz uğruna sizi seven,
Ve sizi dünyası ilan eden kalpleri soldurmayın.
Çünkü telafisi olmayan bir yola girdiğinizde
Kırılan hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını,
Artık onarılmayacağını,
Ve anlamını yitirmiş bir hayatın
Nasıl karşınıza dikildiğini göreceksiniz.
Siz siz olun,
Sizi sevenleri üzmeyin.
Çok geç olmadan,
Sarılmayan sevgiler ve bastırılmış duygular için
Siz sarılmaya çalışın…
Çünkü sizin için her şeyi göze alabilecek insanlar
Öyle kolay bulunmuyor.
Mehmet bildir
01.14.2025
Kayıt Tarihi : 6.7.2025 22:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!