bitik bir cuma evvelidir üzülen pervazlarda
ne kadar dalgın şehir
ne az kayboluyorum sokağında
yaslanma bana
donar sureti sesimin perdelerde
iadesiz nameler ifadesiyim ısırgan hecelerde
nemli bir nazımın son mısrasıyım
Çok şey var ki, geride kaldı
Dönüş yolları kapalı,
Kara otağ içindeyim;
Yerde de kara bir halı...
Çok şey var ki geride kaldı
Nice sisli-sevgili yüz
Devamını Oku
Dönüş yolları kapalı,
Kara otağ içindeyim;
Yerde de kara bir halı...
Çok şey var ki geride kaldı
Nice sisli-sevgili yüz
..
yeni biçilen entarimde
hüzün dekoltem çok fazla
özlemlerimse diz boyu..
buda benim 'dekolte'm :) şiirinizdeki dekolte kahkahalar satırını görünce yazmak istedim..
VE GÖZLERİMDE ÜÇ BEŞ SARHOŞ BAKIŞ
DİLİMDE KIRIPTOSU BOZUK CÜMLELER
.................................................... EYVALLAH SAİRE
Senden Sonrası
Aşkın hudûdunu aştı muradım,
Maksûda varıştır senden sonrası;
Erenler katına belki bir adım,
Belki bir karıştır senden sonrası.
Farkına varınca olup bitenin,
Kırdım zincirini nefsin, bedenin!
Beni aşkın ile ıslah edenin,
Lutfuna eriştir senden sonrası...
Bana bu gayreti sağlayan kudret,
Eyyûb'ün sabrından aldığım ibret.
Ne riya, ne kibir, ne kin, ne nefret;
Ebedî barıştır senden sonrası.
Bir gonca Bakî'nin gül destesinden,
Bir yudum sakînin sır testisinden,
Yüce Mevlâna'nın gel bestesinden,
Feyz alış veriştir senden sonrası.
Kevser sarhoşuyum meyhane değil,
Hiçbir zevk böylesi şahane değil,
Kays gibi Leyla'yı nefsane değil,
Efsane görüştür senden sonrası...
Dikkate alınması dileğiyle...
Yumup gözlerimi yalan dolana;
Açtım can evimi gerçek olana.
Elifi bırakıp Karac'oğlana,
Yunûs'la yarıştır senden sonrası
Cemal Safi
İmgelerin derin soluğunu hissetim. ve bana yetti bu,,hayatın erezyonundan nasibini almış bakışların olması'da titreti ruhumu..sevgiler..sevgiler.
Zengin ve yerinde bir imge şöleni..
akıcı bir dil...
Ben de ,verilen puanlardan çok daha fazlasını hakettiğini düşünüyor ve biraz dengeyi kurabilmek için ''10'' puan veriyorum.
Saygılar
Fikret Şahin
ŞAİRLİK VE ŞİİR HAKKINDA SÖYLENECEK ONCA SÖZ ARASINDA…en son duyduklarını hatırlar..zaman usulca yerini ait olduğu şiirin saatlerine bırakırken..başlı başına düşmektedir şiir…dört elle sarılır…sarsmaktadır ki…uykusuna yatırılan bir o kadar şair uyansın..kapıların arkasında hani elleriniz bağlı..soğuktan eceli anardınız da..o bildiğiniz yollardan değil…en zor olanından çıkıvermişti karşınıza…hiçbir karşılık beklemeden..yol ne vakit bir şiirin ayak izlerini saklar elbette biliyorsunuz..dün…henüz kendi odasın da gezerken..yarın..çoktan oturmuştur kahvaltıya… …mesele şekil ile ilgili değildir..ruha dokunan harflerin ibadeti ise şiir sükunet ile kabul ederiz…amma velakin …sözümüz..duruşuna..istikbaline…dir
....şairin sayfasına bakarsanız..iltifat yağmuruna tutulmuş…şair adına üzücü..ona yapılan bir kötülüktür bu…yanlış yolda ilerlemesine sebep olmuşsunuz..çok fazla kendini beğendiği için anlamsız yanlışlar yapıyor…hepsini yeniden gözden geçirip taraması gerekiyor..e bu da duygudan kopmasına sebep olacak..iyi bir şair olabilmesi çok zor.. ama..imkansız değil...sevgilerimle
bitik bir cuma evvelidir üzülen pervazlarda
ne kadar dalgın şehir
ne az kayboluyorum sokağında
yaslanma bana ………………………………………(şiir düşmeye başlıyor)
donar sureti sesimin perdelerde
iadesiz nameler ifadesiyim ısırgan hecelerde ….(peş peşe /de/kulağı rahatsız ediyor)
nemli bir nazımın son mısrasıyım
gözlerinin karasından utandı gece ………………./e/şiire çelme takıyor
baba,şimdi gelsene...!.............................................aynı şekilde…
(…yoğun çalışmalarım nedeniyle istediğim yorumları yapamıyorum…).
….şairi üzmek istemiyorum…şiirin elden geçmesi gerekiyor..şiir ilhamsız olduğu vakit..kısa ömürlü olur..lütfen..ilham olmadan yazmayın..olan şiire oluyor..yoksa farkında olan bir yüreğiniz var… kendinize çok fazla güvenmeyin..bırakın şiir size gideceğiniz yolu açsın..ne kadar az..kelime..şiir o kadar sağlam basar… uzun şiirler genelde çok nadiren ilhamla yazılan şiirlerdir..bağlantısını keser şiir…şiirin sesini duymak zorlaşır..duyduğunuz kendi egonuzun sesidir..yoksa ilham diyeceğini demiş ve başını alıp gitmiştir..sevgilerimle
Gerçekle duygu arası med cezirde duyguya daha yakın kalmış bir kaç imge kaygısı olsa da nefis denilebilecek şiir.Tebrikler şair Saygılar
Burası hiç kimsenin özel sayfası değil, ipsiz/sapsız..anlaşılmayan ya da çok iyi olmuş begendim demeden öteye gitmeyen..veya şiir değil, şair değil yakıştırması yapıp içinin kurdunu döken..,var oğlu var…
Bunlar oluyorken kimimiz gerçek hayatın ve dünya gündeminin ekmeği-peyniri ..şiiri ve edebiaytını kökten sarsan olay ve konuları dile gelemkten hiç bir ben bu antolojide şair ya da üyeyim diyen zümre engel olmaz..Bire bu tür yazılara laf atan beyni başka şeylerle meşgül şair ya da üye..Konuşacaksanız kendi sayfanıza gidip orda ne neyin olmasını okurlarınıza ve yorumcularınıza söyleyin..
Evet ne diyordyuk.. Mısır ve Tunus da halk şiir yazıyor..ama şirin etkisini, içerik ve imge/simgesini..metaforlarla niteliğini hele bir şiiri yazsınlar ozaman degerlendireceğiz !
Mısır ve Tunus barizliğinde olduğu gibi artık halk korkudan, iktidarın polisi ve memuruna, valisine bilmem necisine dâhi yan gözle bakamazken, şimdi ölümünü o korku güdüsünden sıyrıldı.
Paşa ve hükümdarlık sabuklamsında olan ve halkının bir bölümüne baskı ve zülümden başka birşey vermeyene bir yumruk oldu o halklar. Kendi yandaşlarına..ihale ile patron olan, din ile duygu sömüren, yandaş basınına karşıda bir yumruk oldular.
Oturduğu koltuktan..5 sene 10 sene 20 sene ona yapışana ve nihayetinde diktatör olan o diktörlerine evet zerre kadar korku güdüsü kalmamış şekilde bu halklar, ayağa kalktı. Bu devrim mi..geri devrim mi daha bilemem, tanımlamak zor..bekleyeceğiz, göreceğiz.
Ancak onlar birer sosyal halk patlamalarıdır; işsizlik, fakirlik, hastanesizlik, eğitimsizlik, halkı koyun gibi gütme projeleri, sadaka toplumu yaratma şevkleri, evrensel kanunsuzluk, hukuksuzluk ve ve etrafında ki mutlu azınlık bölümünün sofrasında kuş sütü eksik değilken..para uzerine para basarken..villalar gemiler..pırlanta dükkanları açıp ve birde kendi ticaretleri için özel yasalar çıkartanlara, saray sanatını..biat yazarını- edebiyatını ve şiirlerini oluştururken ve halkın büyük bir çoğunluğunun aç ve evsiz/barksız perişan bırakarak, üretimsiz ümmetci aşılamalarıyla Amarikadan pompalanan, silahlar, proje ve süt dozlarını içerek zehirlenemeye ortam hazırlayan o iktidarlar ve diktatörlerine.. evet halk sosyal halk ayaklanması ile artık YETER dedi.
Bakın Gülüzar53 gibi niceleri, bunların bizim yurdumuzda da olmaması için cesur ve erdemli-onurlu sorumlu milyonlar olduğundan eminiz…Bir gün gelecek bizde telefon dinlenmenin..protesto etmenin..joplanmanın ve öğrencileri yıldırmanın korkusundan arınıp.., hesap soracağız iktidarlara..Hiç bir halk sosyal zavallı ve sadakaya muhtaçlık statüsünü kabul edemez olduğunu ancak koltuktan düşünce anlayacaklar, nitekim bakın tüm diktatörlerin sonu bu olmuştur dünya da!
Bizler burda yurt..halk..toplum..paylaşım herkese adelat ve herkesin inadığı kendi yaşam biçiminde özgürlük ve edebiyat..şiirin, yazan ve yazarın genelinde ki özgürlükten, temel halkın gereksinimlerinde eşitce paylaşım derken.. kimileri saf yok ak inancımdı, yok arap dinimdi, yok sultanlı tarihim sarayım Osmanlım dı..yok adet- törem gibi egosit..bencil ve uçkurundan başka sorunu yok muş gibi başkanlık sistemi derdiyle halkın gerçekliğini saptıran gidişatta gerçeklere göz yumanlar takımı olarak karşımıza çıkıyorlar… Evet bu gizli dalkavuk ve gizli imamlar gün bu gündür diye artık gizlenmeye dâhi gerek görmüyor, ama ne yapıyorlar..nerdeyse 3 yeni TL ye çıkan patates, ve soğan edebiyatı ile şiirlerimiz okuyorlar..
Siz ise bir emekli maşıyla, harcayacağınız beş kuruşun hesabını yapmak zorundayken..işçisi..köylüsü ve yığınlarla milyonlarca işsiz ancak rüyalarında sindirdikleri sıcak ekmekle huzur ve onur arayışınına terk edilmiş bekliyorlar…
Siz metropollerde yaşayanlar o da kredi alabiliyorsanız, af buyurunuz, giydiğiniz donunuza kadar hacizlik endişesinde milyarlarca borcunuzla rüyalarınızda kabus olarak gördürüyorlar… Ve buna da açık serbest ekonomi adıyla tüketim..tüketim..tüketim pazarları kurup ha bire para basıyorlar, Bankalar..tefeciler..mafyalara böylelikle havadan zengin olma lale devri yaşatıyorlar..
Ümmetcilik, yeşil dolar ve dinar girdabına bulaşmamış ya da sindirilmemiş/korkutulmamış nerdeyse kendi öz halkına ait ne bir ticaret kurumunuz ne de bir şirketiniz kalmıyor piyasada ve hepsi ya kardan başka bir emek sömürücü amacı olmayan kapitalistlerin öncülüğü kurtlarına, global holdinglere..Japon´dan tutun İsrail´e.. ya da faiz haramdır diyip altın kaplamalı lavobo ve villa/saraylarına pırlanta ekleyen, gökdelenler diken krallar zümresine ortaklıkla, üç kuşak ötemize sarsacak bağımlılık ve köleliğe mahkum ediyorlar…
Ve bizler halkız ne Arabız ne Amarika.. ve hâlâ sabır ediyorsak gün gelecek bu boyuta inatla giden düzene sosyal patlamaktan başka çaremiz kalmayacak.
Şimdi soruyorum size..şu yukarda yazdıklarımım hanği birisi gerçek yaşamda olmayan vakalar?..Genele değil, kendi öz çevrenize bakın..Yok mu bunlar..olmuyor mu? Eger bu noktalar gerçek toplumsal yaşamdan kesitlerse.., bir şair olduğunu sanan nasıl bunun edebiyata, şiire ve sanat etkisi olmadığı-olmayacağı yanılgısına girip..kafasını kuma sokarak..bir de bize çürümüş kafayı sadece arabesk yakınmadan öte gitmez ızdırap ve ateş içinde..yandım/öldük gittim türü yakınmlara içeren şiirimle bizi baş başa bırakın diyebilir ki?
´Eger bir toplumda halk ayakkabısızsa yazarın yapacağı yazmak değil, ayakkabı yapmaktır !´..özünden dâhi habiri yokmuşlukla burda bize şairlik taslayanlar..,yok yazılanı okumuyormuşta..okumak istemiyormuşta..bire ileri entel, acı/ağıt ya da entel içerikli şahsiyeli şair sen, kendi haline bak..Senden zaten bu yazıyı okumanı bekleyen yok.. Git bire işine..bunları gelip senin özel sayfanda ki kişisel şiirinin altına yapıldığı zaman konuş !
nı
Evet şimdi kimi kendini uçkurunu ve tüm aleme kendi inancını en üstün görerek şırıngalama peşinde ki sayın aşılanmış zat.., biz burada halkın yaşam gereçeleri ve daha refah yaşama hakkı olmasında başka ne bir siyasi parti ne bir ideoloji ve ne de bir egoistlik peşindeyiz..
Biz halkın onurlu birer ferdiyiz..sosyal varlık olduğumuz için onunla toplum olarak yaşamak doğası ve hakkı gereği sadece, ama sadece, bu dünya da onun huzurlu ve güvenli..dostça şiirin..edebiyat ve aşın..yeri geldiğinde dayanışma ve zor günlerin ve evet ama zenginliğin paylaşılmasından yanayız, hakça..halkça..
Şiire bir gül buketi sunmak istedim..Bunu bulabildim..saygı ve sevgilerimle...
BULUTLARA BENZER DUYGULAR
Bulutlara benzer duygular: turuncu, erguvan, beyaz. Bir rüzgâr sürükler hepsini. Bulutlara güven olmaz. Çiçeklere benzer duygular: gönüllerde yıldız yıldız açılır, meyve olur, ağaç olur; nesiller dinlenir gölgesinde: muzaffer alınlarda taç olur. Çiçeklere benzer duygular, kuytu bir bahçede açan çiçeklere. Gözyaşlannda kanatlanır yaprakları, kalbinin kanıyla şafaklaşir. Ağlayınca açar o çiçekler, gülünce solar. Kuşlara benzer duygular. Nereden gelirler bilinmez. Kâh çığlık çığlıktırlar, kâh sesleri işitilmez. Başında güneşler tutuşmuyorsa selamlayıp geçerler seni. Kuşlar soğuk iklimi sevmez
Cemil Meriç
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta