Yüzümden şefkatle akan rüzgarlar belli,
Senden esiyor buralara.
Kendim örtmesem üzerini,
Soğuk toprak yorganıyla,
İnanacağım
Bu düzenbaz rüzgarlara.
Ve ben,
Bu yalnızlıkta yaşarken,
Bekliyorum seni,
Her solukta, her rüzgarda,
Seni sevmenin sancısıyla...
Kayıt Tarihi : 13.8.2022 10:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Yüzümden şefkatle akan rüzgarlar belli, Senden esiyor buralara.” Dizeler, sevilen kişinin varlığının hala etrafı sarması, ama bunun somut değil, hissedilen bir rüzgar gibi olmasıyla başlıyor. Rüzgar metaforu, hem sevgi dolu bir hatıra hem de zamanla değişip yön değiştiren, “düzenbaz” bir varlık olarak karşımıza çıkıyor. “Kendim örtmesem üzerini, Soğuk toprak yorganıyla, İnanacağım Bu düzenbaz rüzgarlara.” Burada şair, ölümle gelen soğukluğu ve yalnızlığı kabul ediyor; toprak ve yorgan imgesi, ölümün ve sonsuzluğun örtüsünü simgeliyor. Ancak bu “düzenbaz rüzgarlara inanmak,” kaybın acısını, sevginin gücünü ve belki de bir umut kırıntısını içinde barındırıyor. “Ve ben, Bu yalnızlıkta yaşarken, Bekliyorum seni, Her solukta, her rüzgarda, Seni sevmenin sancısıyla...” Son kıtada ise, kaybedilen sevgiliye duyulan özlem ve bekleyişin ağırlığı hissediliyor. “Her solukta, her rüzgarda” ifadesi, sevginin ve hasretin sürekli, yaşamın her anına işleyen bir parçası olduğunu anlatıyor. Genel olarak şiir; sevginin, kaybın, acının ve umudun ince ve yalın bir diliyle ifadesi. Okuyanda hüzün, sıcaklık ve içtenlik uyandırıyor.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!