SEN NARSİSTSİN
Sen narsistsin…
Söze böyle başlıyorum çünkü kelimeler senden çekinmez,
Ama insanlar çekinir,
Susar, yutar, kabullenir, içten içe erir…
Ben ise nihayet konuşuyorum,
Senin aynandan kurtulmuş bir yüzün gölgesinde.
Sen narsistsin…
Çünkü senin için “biz” yok.
“Ben” var,
Kendini büyüten bir heykel gibi dikilmiş bir ben;
Mermeri oydukça kendine benzeyen,
Benzedikçe seni yücelten,
Yücelttikçe beni küçülten bir ben.
Hatırlıyor musun?
Bir zamanlar kalbim sana bir ülkeydi;
Sokaklarında rüzgâr değil, sen dolaşırdın.
Alfabesinde her harf sana dönüşür,
Takviminde her gün seni anardı.
Ama sen o ülkeyi işgal ettin,
Bir övgü sınırındaki askerlerinle…
Hayranlık talep ettin,
Sevgiyi değil.
Sana yetmesi için beni tüketmem gerekti.
Sen narsistsin…
Çünkü beni sevmedin,
Bende kendini sevdin.
Yansımanı bulduğun için bana yaklaşan,
Yansıman bozulunca benden uzaklaşan sendin.
Ben seni anlamaya çalışırken
Sen beni düzeltmeye çalışırdın;
Ben seni korurken
Sen beni zayıflığa yormuştun.
Ben seni sevdikçe
Sen kendini büyütüyordun.
Aşk dediğin,
Kendine kurduğun bir tapınağın avlusuna beni bekçi yapmakmış meğer.
Gelene yakışmak için giydiğin maskeyi
Çıkarmaya hiç razı değildin.
Her tebessümün bir iz düşümü vardı;
Her cümlen bir sahne ışığı;
Her adımın izinde bir alkış beklentisi…
Ben alkışı kesseydim,
Sen sahneden düşerdin.
Sen narsistsin…
Çünkü övgüyü nefes diye solursun.
Eleştiriyi düşman diye boğarsın.
Birlikte yürüdüğümüz yolları hep tek bir iz bırakacak şekilde daralttın:
Senin izin.
Benim gölgem bile gölge olmaya utandı yanında,
Çünkü sen ışığı yalnız kendine çevirirdin.
Ve biliyor musun?
Seninle geçen zaman bir yalnızlık dersiydi.
Yanımdaydın ama yoktun,
Konuşurdun ama anlatmazdın,
Dinlerdin ama duymazdın,
Severdin ama değmezdi.
“Beni sev” demezdin;
“Beni kutsa” derdin.
“Yanımda ol” demezdin;
“Etrafımda dön” derdin.
Sen narsistsin…
Ve ben bunu geç anladım.
Çünkü sen başta beni göğe çıkarıyordun,
Yıldızlara dokunacak kadar hafif hissettiriyordun.
Ama o gökler,
Senin egonun kubbesinden ibaretmiş.
Sonra bir gün,
Aynanın karşısında kendine hayran olurken
Benim yüzümü unuttun.
Gözlerinde beni aradım,
Buldum:
Yansımanı.
Ben yoktum.
Ben hiç olmamıştım aslında,
Sadece senin için bir fon görevi görmüştüm.
Sen narsistsin…
Çünkü sevgi senin için bir nehir değil,
Bir kuyu.
Attığım her güzel söz,
Her iyi davranış,
Her sabır kırıntısı,
Derin bir boşlukta kayboluyordu.
Geri dönen hiçbir şey yoktu.
Ne bir teşekkür,
Ne bir fark ediş,
Ne bir “haklısın, özür dilerim”.
Senin sözlüğünde özür kelimesi yoktur;
Vardır ama kullanılmaz,
Rafine bir gururun arkasında paslanmaya mahkûmdur.
Sen narsistsin…
Ve ben seni artık tanıyorum.
Duygularımı sana anlattığımda
“Abartıyorsun” dedin.
Kırıldığımı söylediğimde
“Hassassın” dedin.
Uzaklaştığını söylediğimde
“Sen çok değiştin” dedin.
Bir tek şunu demedin:
“Dinliyorum.”
O kelimeyi çok gördün bana.
Belki de kendine çok görmüştün,
Çünkü duyduğun her cümle senin aynanı buğuluyordu.
Sen narsistsin…
Çünkü seni anlamak için uğraşan herkesi tüketirsin.
Onların enerjisini kendi ihtişamını ayakta tutmak için harcarsın.
İçine bakanların gözünü kamaştırırsın ama
Kalbine bakan hiçbir şey bulamaz.
O kalp ya hiç kararmamış bir taş gibi serttir
Ya da içi boş bir mücevher kutusu…
Ama ben artık biliyorum:
Sen kendini çok seversin,
Ama yalnızlığı daha çok sever.
Çünkü yalnızlık seni asla eleştirmez.
Kusurlarını söylemez.
Yüzündeki maskeyi indirmez.
Ben ise indirdim.
Belki de bu yüzden bitti.
Sen narsistsin…
Ama bu şiir sana değil,
Sana benzeyenlere de değil.
Bu şiir benden gitmeyen bana.
Aynanı kırdığım gün
Kendimi geri aldığım güne yazılmıştır.
Çünkü ben artık biliyorum;
Sen kendini çok büyük sanıyorsun,
Ama ben seni fark ettiğim anda küçüldün.
Gölgen benim ışığımı kapatıyordu,
Ben ışığımı değiştirince
Senin gölgen yere düştü.
Sen narsistsin…
Ve ben o aynadan çıktım.
Şimdi kendime bakıyorum:
Ben varım.
Gerçekten varım.
Senin büyüttüğün boşluğun içinde kaybolduğumu sanıyordun,
Oysa ben orada kendimi buldum.
Benim kalbimdeki ülkeye yeniden döndüm,
Sokaklarını yeniden adımlıyorum.
Senin adın yazılı değil artık duvarlarında.
Şimdi rüzgâr özgür esiyor,
Gökyüzü yeniden geniş,
Ve ben ilk defa nefes alıyorum.
Sen narsistsin…
Ama ben değilim.
Ben sevdim, sen tükettin.
Ben sustum, sen hükmettin.
Ben bekledim, sen unuttun.
Ben affettim, sen tekrar ettin.
Şimdi son kez söylüyorum:
Sen narsistsin.
Ama bu cümlenin artık beni yaralayan bir tarafı yok.
Çünkü bir hakikati dile getirmek
Onun esaretinden kurtulmak demektir.
Bu şiir, senin egonun kapısından çıkarken
Arkamdan kalan son gölgeyi de kapatır.
Ve ben giderken biliyorum:
Aynana yine kendin kalacaksın,
Benim adım değildir artık yansıyan.
Belki bir gün bir çatlak belirir yüzeyinde,
Belki bir gün bir başkasının kalbine ses olur bu satırlar,
Ama sen…
Sen aynanda kalacaksın.
Ve ben?
Ben özgürüm artık.
Ben tamamım.
Ben kendime döndüm.
Sen narsistsin…
Ve ben bunu nihayet söyleyebildiğim için
Artık güçlüyüm.
Hüseyin Erdinç
Kayıt Tarihi : 16.11.2025 20:40:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




TÜM YORUMLAR (2)