Sen Karşıma Çıkınca Şiiri - Erdoğan Yenal

Erdoğan Yenal
16

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Sen Karşıma Çıkınca

Sen karşıma çıkınca, büyük Turan kurulur,

Sen karşıma çıkınca, küçük gönlüm vurulur.

Sen karşıma çıkınca, edebi olur dilim ,

Sen karşıma çıkınca, şiirsel olur sözüm.

Sen karşıma çıkınca, değişemiyor yolum,

Sen karşıma çıkınca, hızlı atıyor solum.

İçimi ısıtır birden karşıma çıkışın,

Umutları yitirir, gelmem deyip gidişin.

Sen karşıma çıkınca karışıyor hep aklım,

Kalmıyor işte senden yana gizlim ve saklım.

Saçlarının her bir zerresi bir Turan düşü,

Sarmaşıkları andırır, bir bir örülüşü,

Ötüken dağlarında bir bülbülün ötüşü,

Saçlarının her bir zerresi bir Turan düşü.

Gözlerinde belirmeli Türkistan güneşi,

Sen baktıkça alevlenmeli Türklük ateşi,

Sayamam hasretini, bıraktım üçü, beşi,

Gözlerinde belirmeli Türkistan güneşi.

Melekleri çevirip soruyorum yüzünü,

Atamıyorum üzerimden hasret ve hüznü,

Bir kez daha dinleyebilmek için sözünü,

Melekleri çevirip soruyorum yüzünü.

Sen karşıma çıkınca, Fuzuli şiir yazar,

Sen karşıma çıkınca, şairler uyak bozar.

Sen karşıma çıkınca, yiğitler Bozkurt olur,

Sen karşıma çıkınca, yaban el öz yurt olur.

Sen karşıma çıkınca, Başbuğ özler Fikriye,

Sen karşıma çıkınca, Enver gözler Naciye.

Nişabur’dan Malazgirt’e yürüyor Alparslan,

Hırsından haçlı da tanımıyor Kılıçarslan.

İstanbul’dan Sultan Mehmed’in sesi yükselir,

Yavuz’un kılıcı, şahi gibi keskin gelir.

Göktürk Çağı’nda bir cesur kağan oluyorum,

Esaretten kurtulup da huzur doluyorum.

Ötüken üzerinden Orhun’a varıyorum,

Türk yazan tüm yazıtları bir bir sayıyorum.

Türkler topluca göç eder yeni vatanlara,

Önder olurum ihtilallere, isyanlara,

Gemi yaklaştırım gönlündeki limanlara,

Beylik kuruyorum; Rumeli’ye, Balkanlara.

Artık sana doğru oluyor tüm odaklarım,

Artık hep sana adanıyor tüm adaklarım,

Artık demliyor sevdanı tüm ocaklarım,

Artık yakınıma geliyor tüm uzaklarım.

Sen karşıma çıkınca, yağmur yağar Asya’ya,

Koklayıp seni, sevgi dolarım doyasıya.

Sen çıkınca karşıma belirlenir ilkeler,

Türkiye’nin önünde eğilir tüm ülkeler.

Sen karşıma çıkınca, makberler yazıyorum,

Sen karşıma çıkınca, ezberler bozuyorum.

Fikirler benimserim, karşıma sen çıkınca,

Bir mazi anımsarım, önüme dikilince.

Sakarya’ya doğru yürüyorum Çankaya’dan,

Geçiyorum Bulgaristan’dan, Makedonya’dan.

Ağzından çıkan her sözün bir Bozkurt destanı,

Değişir elbiselerim, giyerim kaftanı,

Sensindir kalbimdeki devletlerin sultanı,

Ağzından çıkan her sözün bir Bozkurt destanı.

En güzel ezgisindir kulağıma çalınmış,

Bir çiçeksin yavaşça bir demetten alınmış,

Saçların boynundan aşağı doğru salınmış,

En güzel ezgisindir, kulağıma çalınmış.

Beklerim geleceğini bin türlü hasretle,

Bu ara gidiyorum sensizlikten hicretle,

Sen olmayan diyara bakıyorum nefretle,

Beklerim geleceğini bin türlü hasretle.

Sen karşıma çıkınca kımız verir sakiler,

Aşık atar Nesimiler, Nedimler, Bakiler.

Sen karşıma çıkınca, beyitler çeviririm,

Sen karşıma çıkınca, ne krallar deviririm.

Sen karşıma çıkınca, askerler saray basar,

Sen karşıma çıkınca, ozanlar kopuz çalar.

Tanzimat şairiyim karşıma sen çıkınca,

Meşrutiyet kurarım İstibdadım bitince.

Tonyukuk olur, ordulara düzen veririm,

Kür’şad olur da Çin’e ihtilaller yaparım.

Kurtuluş Savaşı’nda asker yolu beklerim,

Cephanem de yoksa süngüleri iteklerim,

Hatay’ı, Boğazları, Türkiye’ye eklerim.

Koşamazsam Turan’a, olmazsa emeklerim.

Sevdanı anlatıyorum her Türk balasına,

Bir fidan daha ekerim vatan tarlasına,

Aşkını serperim yüreğimin yaylasına,

El vermesin gönlün, şu hasretin fazlasına.

Sen karşıma çıkınca, işgalden kurtulurum,

Dağdan dağa koşar bir Bozkurt olur, ulurum,

Sensin benim güzel bahtım, aydınlığım, uğurum,

Sen karşıma çıkınca, huzur dolar uyurum.

Sen karşıma çıkınca, yavaşlanıyor takvim,

Kayboluyor kuraklık, yağışlanıyor iklim.

Sen karşıma çıkınca, payitahtlar değişir,

Sen karşıma çıkınca, kalplerimiz bitişir.

Sen karşıma çıkınca, kasideler okurum,

Sen karşıma çıkınca, methiyeler düzerim.

Göklere uçuyorum Sen karşıma çıkınca,

Kanatlanıp süzülürüm gönlüme inince.

Nice edebiyatçılar ne divanlar dizer,

Yüce sanatçılar gör bak, ne resimler çizer.

Şimdi sen bahçemde açılmamış bir gülsün,

Senden öte güller ya kurusun ya da ölsün,

Hakimsin coğrafyama, deniz ve hatta gölsün,

Şu kısacık hayatım bari seninle gülsün.

O gülen gözlerin kederlenip dolmasın,

Dolsa bile bir gün uzaklara dalmasın,

Aklım hep sende, aklın bende kalmasın,

Sana gelişim olsun, hiç dönüşüm olmasın.

06.09.2022

Erdoğan Yenal
Kayıt Tarihi : 16.5.2025 18:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!