Sen gittin.
Ne bir teşhis koydun gidişine,
Ne bir reçete bıraktın ardında.
Kalbim, bir poliklinik gibi şimdi—
Her gün başka bir acı,
Her gece başka bir eksiklik muayeneye geliyor.
Ben seni
bir halk türküsü gibi sevdim.
Yalın, içten, biraz da yoksul.
Sen ise
bir mitin içinden çıkıp geldin bana—
Afrodit’in gülüşüyle,
Hades’in sessizliğiyle.
Şimdi yokluğun,
bir patoloji raporunda unutulmuş
bir hücre gibi büyüyor içimde.
Doktorlar “psikosomatik” diyorlar,
Ben “sen” diyorum.
Sen gittin.
Ve ben,
bir köy kahvesinde unutulmuş çay bardağı gibi kaldım.
İçimdeki sıcaklık buharlaştı,
Ama izlerin hâlâ dudaklarımda.
Bir gün,
bir hemşire bana “nasılsın” dedi.
Gözlerim doldu.
Çünkü senin sesinle aynı tondaydı.
Çünkü o kelime,
senin gidişinden sonra
en çok acıtan şey oldu.
Sen gittin.
Ve ben,
bir anatomi atlasında unutulmuş
bir kalp çizimi gibi kaldım.
Atıyor hâlâ,
ama ne için,
kimin için,
bilmiyorum.
Burhan GÜLER
Burhan GülerKayıt Tarihi : 12.10.2025 16:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!