Sen gittin;
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanoz içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış giysiler öksüz kaldı.
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar sustu. Tabaklar, kaşıklar, çatallar yetim kaldı.
Sen gittin;
Saksıların suyu unutuldu. O, teki kalmış bardağın bile anlamı yok artık.
Balkon sessiz, koridor kimsesiz, sen gittin meğer seninle beraber ne çok kişi gitti ardından:
Bir temizlikçi,
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık



