Seni, şâirlerimin şiirlerinde görüp;
Sözcüklerle muhâkemeye girişiyorum...
Sonra ilmek ilmek işliyorum, dizelerimi!
Ardından; sözcükler, kelimeler, tümceler...
Ben gibi bir denizden,
Sen gibi bir okyanusa;
Boğula, çırpına ve direncini yitirmeden;
Süzülüyorlar...
Kimisi can veriyor, bir çöpün en dibinde.
Kimisi canlanıyor, en kuytu teninde...
Sözcüklere diyorum ki: "YAZIN ONU!"
Boyunları bükük kalıyor!
Tüm direnç ve cesâret hengâmesi,
Yerini ıssız rengine bırakıyor...
Ve ben: Düşlüyorum, anımsadıkça;
Bir gülüşünü...
O, gül gülüşün ki; resimlerde, fotoğraflarda gördüğüm...
Rabbim yardım! Bu, nasıl bir kördüğüm...
Kayıt Tarihi : 23.4.2020 16:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İstanbul, Bebek sahilinde bir tur gemisinde yaz tatillerinde çalışan genç üniversite öğrencisi ve şâir Tolga Çelik, hayâl-i sükûtundaki aşkı izinli olduğu bir günde şâirlerin adım adım gezdikleri yerlerde aramaya koyulur. Gülhâne Parkı, Galata Kulesi, Bebek Suite'i, Tevfik Fikret Yalısı, Âşiyân/Rumeli Mezarlığı ve Beşiktaş'ın can alan çıkmazları derken gün sonuna gelmiştir ve yorgun-argın, takâtsiz kalmıştır. Akbilinde kalan son basımını bir Beşiktaş otobüsünde kullanır. Otobüsün en ardında bir boşluk bulur ve oturur. Yaklaşık otuz dakikalık bir mesafeyi bir buçuk saatte gideceğini bildiğinden ilkin sırt çantasından çıkardığı Cemal Süreya'nın "Sevdâ Sözleri"nden 5-10 kadar şiir okur. Bir yandan manzarayı temâşâ (seyir etme) ederken, diğer yandan çayından bir yudum alırcasına şiirleri yudumlar. Bu şiir kitabını çantasına koyar ve ardından Orhan Veli Kanık'ın "Bütün Şiirleri"nden yaklaşık 20 kadar şiiri okur. Bu esnâda -her zamanki gibi- Orhan Veli'nin gençliğini hiybe ettiği yerlerden geçmektedir. Daha sonra bu şiir kitabını da çantasına koyduktan sonra boş bir defter çıkarır ve rastgelen ilk sayfasına "Senin Çıkmazın" isimli eserini nakşetmeye başlar... İşte şiirin hikâyesi bu şekildedir.

Tebrik ederim.
TÜM YORUMLAR (1)