Seni bir anlatabilsem...
Sabah uyandığımda güneşin huzme huzme yüzüme vuruşu…
Sigara dumanının boğazımı yakan hazzı…
Vapur iskeleye yanaştığında hissettiğim küçük heyecanımsın.
Içtiğim kahvenin doyumsuz tadı…
Telefonun çaldığında duyduğum mutluluğum…
Viskili kahvemin esrikliği…
En sevdiğim yemeğin açlığısın.
En sevdiğim dostun sesi…
Ezbere bildiğim kitapların satır satır tanıdıklığı…
Sevdiğim şarkının geri alıp alıp dinlediğim en vurucu bölümüsün.
Paramparça olmuş on yıllık yadigar kazağım…
Başkasını asla istemediğim vazgeçilmez yorganımsın.
Herşeye rağmen terkedemediğim mutsuz anılarla dolu odam…
Sabahlara kadar kulağımda dinlediğim şarkılarımsın.
Mor ve kokulu kalemim, kitaplarımın önündeki mavi tüyüm, bileğime yapışan bilekliğim, mavi taşlı yüzüğüm, pırtık cüzdanım, sarı yemek tabağım, saroz taşlarım, deniz kabuklarım, legolaslı yastığım, sarı botlarım, pembe çoraplarım siyah kazağımsın.
Dalgalar, iskeleler, dar sokaklar, aşık olduğum İstanbul, kırmızı ışıkta aydınlık karanlıkoda, arnavut kaldırımları, ıslak günbatımı, sıcak kavak geceleri, meteor yağmurları, gündönümleri gündoğumlarısın
Uzuncasını anlattığımın kısacası
Artık en özlediğimsin...
Nihan ÖnderKayıt Tarihi : 13.12.2006 11:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!