Doruklarınızdan sesler verin haydi
Şimdi
Ey yüce dağlar
Bilirim başınızdan geçen o dumanlı
O maceralı anları
Bulutlarla öpüşüp koklaştığınızda
Ey o güzelim dağlarım başın hep dumanlıdır
Belliki susamışsın akşamların mehtabına
Yıldızlara hasret kucaklamışsın bulutları
Yarın doğacak güneşe gebe kalıp
Söylüyorsun rüzgarlar ile hasretin şarkılarını.
Ey o güzelim dağlarım başın hep dumanlıdır
Yakalandım sana
Tutsağınım
Esaretin en güzeli
Hadi tak kelepçeleri
Hapset gönlüne beni.
Ben razıyım ömür boyu kalmaya
Bir mavi vardı sadece benim sevdiğim
O da senin gözlerindi
Hep özlediğim
Bir de başak sarısı saçların vardı
Taramaya özendiğim.
Savurduğunda tüm mahalle bakardı ardından
Bir karanlık sokak bir mermi
Bitirdi hayalleri
Serserice sıkılan bir silah
Umutları yok etti bozdu ezberleri
Ölümün yakışanı değildi
Elbette
Bu gurbet akşamları yok mu
Memleketinden sevdiklerinden özlediklerinden
Ayrı kalmak
Yerini yurdunu yatağını
Sevdiklerinle paylaştığın bir dilim ekmeği
Bir tas çorbayı huzurla içtiğin evini özleyerek
Ağladığım gecelerde yoktun yanımda
Korkularım vardı
Sensizlik kanayan bir yaraydı içimde
Beklentilerim vardı senden yana
Ama sen yoktun yanımda.
Yokluğunda ne çiçekler açardı
Ellerini ver bana
Gözlerini de
Bakmanı istiyorum gerçeklere..
Dokunmanı istiyorum hissederek
Sadece bak ve dokun..
Bana
Çalınmıştı kapım bir gece öncesi
Karşımda zaptiyeler
Ne oldu diyemeden
Apar topar götürdüler.
Tıktılar beni içeri
Üzerimde çizgili pijamalar
Hangisiydi bilemedim..
Bir yaz yağmuru gibiydin üstüme yağan
Gelip geçen ama sırılsıklam ıslatan
Her damlasında aşk vardı seni bana anlatan
Süzülen senin sevdandı camlarımda
Yahu nazi almanyasına çevirdiniz buraları ne kadar ayıp burasını bizler şiir edebiyat paylaşımı site biliyoruz..bu ne halt bu nasıl bir ikaz..utanıyorum ben..