Ey Rasûl (as) !
Nerdesin gönlümün kutup yıldızı?
Feryâdım varmaz mı ola gâhına?
Mânâdan nasipsiz Kur'ân hâfızı,
Gâfil şu ümmetin bak günâhına..
Mâun Sûresi dört beşinci âyet,
Uyarır bizleri anlarsak şâyet,
Hâle tercümândır apaçık gâyet,
Asmalı müslümân kıblegâhına..
Tokat âyet yetmiş Yâsin Sûresi,
Diriler unutmuş yok mu çâresi?
Ölüye okunur, olmuş töresi,
Nasıl da muhtâcız sen izâhına..
Taklîde dönmüş bu yüce dinimiz,
Hurâfeyle dolmuş temiz zihnimiz,
Benliklerdi oysa Hakk'la mânimiz,
Böyle düştük dünya yâr tamâhına..
Uhuvvetken ilken biz pârelendik,
Bölük pörçük olup hep yârelendik,
Nefse uyduk sonra da zârelendik,
Gark olduk firâkın çok eyvâhına..
Adem'in günâhı herkesten fazla,
Affet Allah'ım der çokça niyâzla,
Gönlünde İlâh-i Aşk coşar sazla,
Kâinatla durur Hakk semâhına...
Kayıt Tarihi : 20.5.2016 09:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Haram olan cinsellik değil, ona ulaşmadaki sınırların aşılmasıdır. Cinsellikte gâye neslin devâmıdır, güdü olması için şehvet zevki verilmiştir yâni şehvet zevki amaç değil araçtır; canlılar içinde bunu amaca hatta ticârete çeviren tek varlık insandır, bu nedenle de insan nefsi çok gâfildir..

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!