Bir vuslat hikayesi
Derin ve içli
Serzenişte yürek
Gözyaşı sabır incisi
Öyle içten öyle iç çekisli
Acı dozu o kadar yüksek ki
Bir kıvılcım çakıyor
Sonra kor bir aleve dönüyor
Yüreğimin tam orta yerinde
Sarıyor tüm benliğimi
Ateşlere dalmak bu olsa gerek
Vuslatın koynunda
Tuttun aldın yüregimden ey melek
Tam da en darda olduğum anda
Usul usul yanıma süzülüşün
Tertemiz masum duan
Ya Şafii Ya Şafii diyerek meleklere karıştı sesin..
Acı içinde kıvranırken
Bir nefes
"Hu hu"lara karışan bir nefes
Sabır rüzgarıyla birlikte
Ruhuma ruhuma üflüyor
Acımtrak bir tatla
Yürek yangin yeridir sevda ise kor gibi
Yayılır herbir yere kanser hücresi gibi
Hayattan kopar âşık vurgun yemiş misali
Gün be gün erir biter yoktur onun visali
Aşk hoyrat bir fırtına acimaz asla sana
Gökyüzünden yıldızları topladım
Karanlığa inat
Boğazımda düğümlenen
Yüreğimi yakıp kül eden
Izdırabıma inat
Işıl ışıl oldu gözlerim
Nehir yatağında bir su gibi akıyorum
Kâh taşlara çarpıyorum
Kah yemyeşil yosunların başını okşayıp geçiyorum
Bazen coşkun coşkun akarken
Bazen duruluyor ve öylece süzülüp geçiyorum zaman tünelinden..
Bazen güneş ışınlarıyla parlıyor yüzüm
Dünya dönsün binbir umutla
Karanlıkları aşsın azimle ve hırsla
Zincirlerini kırsın geçsin tüm engelleri
Yaksın yıksın kötülüğe yardım ve yataklık edenleri
Bir varmis bir yokmuş
Bir zamanlar bir kul Selva yaşarmış
Neler yapmış nasıl yaşamıs
Acaba arkasında neler bırakmış
Sorarlar kulluk yapabilmiş mi
Bir zamanlar sana erkenden kosardım
Herşeyimi ardima koyardim
Seninle saadeti kucaklardim
Hani nerdesin hayat pınarim
Bir zamanlar senle gulerdim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!