Ne kadar gidersen git;
Uzak, hep uzaktır sana.
Yakınında olmak istediğin,
Alnına "uzak" diye yazılmışsa,
Ne kadar yaklaşırsan yaklaş;
Yakın, uzaktır sana...
Yazar kalemim; kısım kısım,zaman zaman...
Dersin ki bu şiirler kime? ?
Olmayana,İdealimdekine...
Hayalimde çizdiğime...
Evet bir karakter yaratabilmek olağan dışı ama olması olası
Ne acıtır canını, ne açar gönül yarası
SEN..TEK GERÇEK..
Zifiri karanlık günlerimin müjdeci sabahısın
Geldin kış ömrüme bitmeyen baharsın
Her saniye hareketi,şah damarımda atansın
Şu zalim dünyada,tam düşüyorum dedim,baktım; elimi tutansın
Bilseydim ben'i yüreğinde süs diye gezdireceğini
Adaklar adayacağıma,
Aşıklık süsü verirdim sana...
Aşkı katli vacip gördün hep ama,
Katlini de hiç cazip görmedin menfaat uğruna...
Hani değmezdi hayat gözyaşlarıma?
Değmeyi bırak,kopardı gözlerimi bir hışımla...
Ey hayat!
Madem kastın var yaşlı bakışlarıma,
Hadi beni yaşların olmadığı diyarlara ışınla!
Geçmiş her seferinde vurmak zorunda mı yüzüme
Yeni sayfalara yönelmişken...
Çınlatmalı mı kulağımı üzerini örttüğüm suskunluklar...
Kör olasıca geçmiş kör olsana görme beni!
Bir insanın kendi kendine kurup da acı çekebileceği tek oyun aşktır.
İlk kar düştü bu şehre,
Hadi gel sen de, düş düşüme...
Kara gönülü bürü beyazlığınla
Gel hadi.! ! !
Yağ lapa lapa gönlüme üşüt beni...
Ama ben yine seninle ısınayım...
Martın on sekiziydi,
Şimdikilerden çok farklı...
Ne ayaklarında parlak çizmeler vardı,
Ne de ellerinde sıcak çorba tasları...
Yağmur gibi yağmıştı mermiler gökten,
Buz gibisin içimi ısıtıyorsun
Islak tebessümünle yüreğimi kurutuyorsun
Çöllere düştüm ben, kumlarınla gözümü dolduruyorsun...
Gök gürültüsünden önce gelir şimşek,
Terslikleri sende bulduğum; sen gök gürültüsünden sonra çakıyorsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!