Medea'nın ülkesi ne kadar da uzak.
Ah Lea, seni ne kadar özlüyorum.
Bir dalgayım, kumsala ulaşamıyorum.
Kumsala ulaşıpta,
beyaz köpüklere karışamıyorum.
Bir bayram düşünüyorum,
Halbuki ne güzel olurdu,
aynadaki akis kadar doğru,
yaz yağmuru gibi ansızın,
girdabın dibini arzular gibi,
ilkbaharda yeniden dirilecek,
yapraklar gibi,
Benden sen çıksa ne kalır?
Köşe başında dikilen sokak lambasının yalnızlığı,
Kuşların kanat çırpışından korkan çocuğun ürkekliği,
Erkenden can veren civan delikanlının hevesi,
Belkide hiçbirşey.
Hayır hayır ben kalırım,
İstediğim sensin.
Başkalarını görmüyor gözüm,
benim istediğim sensin.
Herşeyi anlattın biliyorum.
Nasıl birşey bu,
kendime söz geçiremiyorum.
Uzun yolculukların adamıyım ben,
uzun yolculukların.
İlk mola yerinde unutulduğum,
uzun yolculukların.
Pembe rüyaların adamıyım ben,
Geceleri gökyüzünden,
yıldız toplarım.
Senin için taze taze.
Mutlu bir çocuk görsem,
dudağındaki tebessümün ucundan tuttuğum gibi,
kapar kaçarım.
Halbuki ne güzel olurdu,
aynadaki akis kadar doğru,
yaz yağmuru gibi ansızın,
girdabın dibini arzular gibi,
ilkbaharda yeniden dirilecek,
yapraklar gibi,
Beklemeden namluyu dayamalısın şakağıma sevgilim
Tetiği gözlerine bakıp aşk dilenirken çekmelisin
Bir sokak köpeği gibi acınacak halde ölmeliyim
Yeterki seni bir başkasının kollarında görmeyeyim
Sensiz başlayan her güne,
lanet etmektense,
ölmek daha dürüstçe olur,
dizlerimin kırıldığı yerde.
Ama ben ne yapıp edip,
beni sevmediğini bilsem de,
Satır arasında kaldı aşkımız,
eskicide bir damla yaş bile etmedi.
Birkaç sayfasını okuyup,
bir kenara attığın kitap.
Sonunu okumaya bile gerek görmedik.
Vazoda çoktan kurumuş çiçekler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!