Şehrin Ulusu Şiiri - Mahmut Yavuz 2

Fethin erlerini secdelerle donatan
Ulu Rahmanın adıyla bu namazgâh
Müşfık ipekle dokunan
Cebrail iklimiyle rahminde göğ'erdip
Alnından öptüğü ilahi dergâh
Bu şehrin kalbine nefes… ki
Huda bes baki heves...

Ya Rahman!
Hu!
Ya Allah!

Kozanın istiharesinde uzun seferin hükmü
İplik iplik su üstünde bir gergef
Her iplik "nefha"nin bir kelimesine
Uçları yağmur taşıyan melek kanatlarına
Dalı yaprağı hevesi dutun
Pekmezi size kalsın yalnız biraz sur üstü
Esen rüzgârın oğulları bedestenden dışarı
Gök tarlasından biçilen kelimeleri
Örülen kumaşlara sarıp
Malezya Cakarta Sumatraya yollasın

Çelebi seyyahın tanıklığıyla
‘Velhâsıl sudan ibaret’ bu şehir
İmanın yükünü su terazisiyle
Bir turnanın ipek kanadına yükleyip
Ümmet coğrafyasının en kuzeyine
Bağlayıp ayet lifleriyle
Ğöğün kelimelerini mühürleyerek
Ya Rahman!
Hu!
Ya Allah!
Küffarın kapılarına dayanan enbiya avazı
Küffarın bağçelerinde Rahman ağacı oluversin...

Namazgâhın ulu tayfası o rayihayı
Bir serdengeçti atının kişnemesiyle
Anatolia'dan Constantinopolis'e dek uzanan
Kahır ve zulmü
Bir çıngıraklı yılan zehrini sahibine…

Kalbin marifetlerini sudan öğrenen
Hikmet ağacının yemyeşil yaprakları
Ağdıkça topraklarına
Kaleler bir bir...
Lailahe illallah…

Ya Rahman!
Hu!
Ya Allah!

Ve Constantin'in 'sararan duvarları'
Selahaddin'in ve Fatih'in bakışları arasında
Hâlâ bir ezan deyu yankıyarak
Kurtubanın Parisin ve Kudüsun
Nabzında çarpan bir 'tekbir'!

Ya Hay!
Ya Hu!
Ya Allah!

Salatın ve duanın sindiği taşlar
Bu tarih doku mimari
Hülyamı dokuyan bu ipeksi dokunuş
Her gece alıp rüyamı Nikea'nın
Küçük Hagasophia'nin kapılarına nakışlar

Her gün beş vakit bu ulu çağrı
Ulu Peygamber çağrısın yineleyip durur:

Hayyale'ssalah
Hayyalelfelah
Allah bir!
Lailahe İllallah!
Âmîn...