Kimliği Kapanan Sözler
Benim kalbimdir; ne kadar var, bilemem.
Ne kadarı kaldı ömrümün,yada ne kadar gecti bilemem.
Ömrümü tüketirken bu yanlış cağda, ayrılığı bilemem bu sevda ormanında.
Sen say ki yorgun bir denizdim
Uzak fırtına sonrası gelip kıyında dinlendim
Sonrasını hiç düşünmedim
Düşünsem gidemezdim
Kal demedin sen de
Diyemezdin
Sönmüş bir sevda ateşinin külüyüm ben
Konu sen olunca yeniden yalım alaz tutuşan
Küçük rüzgarlara kanan
içten içe sensizlige ağır aksak yanan
Demir göğsüyle bu hasrete karşı koyan
Bir avuç külüm işte bir nefesine dağılan ve dağlanan...
LEYLİM...
Gidişlerin başa düştüğü vakit
Bir hüzün çöküyor parmaklarıma leylim
Mısralara susamışlık başlıyor
Beni çevreleyen bu savdan
Ruhumu sarmalayan sen
Tanrıçanın sınırları
Eski mısırdan kalma yüksek duvarlar
Sınırlar
Tüneller mayınlar
MUKADDİME
Rüyalarımı kuşatan sınırların var,
ve beni senden uzaklaştıran sanrıların.
Eğer aşk aşılmaz bir kavram ise, divanında tanrıların, hiç boşuna uğraşma,artık gebe kalmasın bize dair yarınların.
Sen düş keyfine sefasına bu dünyanın
Ben ikimiz içinde olsa bağrıma taş başar geçerim içinden o sönmeyen yangınların.
MÜLTECİ RUH
Sabaha kadar durmadan kovalamış yine
Akrepler yelkovanları
Her duvarda ayrı bir savaş tükenmekte
Alarmlar çalıyor birbiri ardına beynimin meskûn mahallerinde
Benim hiç şiirim olmadı
Bana hiç kimse şiir yazmadı
Gönlünü gönlüme açan olmadı hiç
Süslü cümleler ile ruhumu okşayan
Susamışlığıma bir damla su olanım
Beni dilinde ya da kaleminde misafir edenim hiç olmadı
Yokluğuna sarılarak uzandım yine gecenin orta yerine
Sensizligi ağır bir yorgan gibi çektim başıma
İçimden taşıyor yine bu gece
kanlı bir cinayet raporuna benzeyen şiirler
Küllüğe sığmıyor izmaritler
Oysa ben hep mecnun'dum sana
ÖLÜM YOK DEMİŞTİN
Özlemiyorum seni eskisi kadar biliyor musun
Gelecekte ki zamanlar kavramını çoktan yitirmiş.
Geçmişin bataklığın da kalan ünsüz bir şair,bir kuş gibi çırpınıyor durmadan
Anlıyor musun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!