Sebepsiz Hüzünler Sultanlığı Şiiri - Yor ...

kırılan zekamın ucundan ucundan sinirleniyorum bak:)))

toprağına cumhuriyet ekenlerle birlikte seviyorum bu toprağı...istemem sultanlık multanlık...

hem ne çok babası var bu memleketin!:))baba diye diye kuruttuk ocağı:))))en iyi baba benim babamdı ama,evine beni sığdıramadı:))))allı gelinmiş,telli gelinmiş,pullu gelinmiş masalıyla beni kandırıp,bir öküze sattı:))))boynuzlanıp duruyoruz işte!:))olsun bakalım,hayat bu!..

benim babam delinen yün çoraplarımı gözer,düşen düğmelerimi dikerdi..okula gittiğim sabahlarda,annemin yetişemediği yerde saçlarımı tarar örerdi...keserinin ucuyla kazandığı paraları harçlık olsun diye cebime sokardı...oysa ne bakkal vardı onu harcayacak,ne de market...sadece senede bir kurulan panayırda,atlı karıncalara yedirdim onları:))))karıncanın atlısı oldu hayatım,uçtu gitti!..

baba olan herkesin kutlu olsun babalar günü...o güzel yürekli babamın da...

herkese saygılarımla...

Aşağıdaki 'Özgürlüktür Babalar' şiirimle tüm babaların babalar gününü kutlarım.

Özgürlüktür Babalar

Götürmeyin babamı polis amca,
Ben hiç kan görmedim,
Onun ellerinde.
Kalem gördüm ancak.
Suç mu düşünmek insanca?
Daha çok özgürlük isterse bir adam,
Önce o mu edilir tutsak?

Sakın kırma kalemi, hâkim amca,
En çok babam üzülür,
Şu dünyada insana ihtiyaç,
Bir kalem dahi zayii olsa...

O,kalmasın kimse aç,
Korunmasız kalmasın, analar, bacılar,
Çocuklar olmasın diye kimseye muhtaç…
Çoğalacağına azalasın diye acılar,
Yazıp çizdi babam onca.
Ama işe yaramadı
Tutukladı işte babamı polis amca.

Şahit de sayılmazmışım ben,
Yaşım küçük diye,
Siz anlatın benim yerime,
Hey koca koca adamlar,
Değil misiniz siz de şahit?
Olmasa gökyüzü yaşayamaz ne serçe,
Ne kartal;
Yaşayamaz ormansız aslan, panter, çakal.
Deniz, göl, ya da olmasa nehir,
Oynayabilir mi hiç suda balık?
İnsan da bir canlı,
O da yaşayamaz havasız, susuz,
Yaşayamaz topraksız, ormansız.
Fakat bizi canlandıran değil bunlar,
Ürettiğimiz özgür ve ince fikir.
Ancak korkar ondan beyinsizler,
Vururlar fikre en kalın zincir.

Bak hâkim amca,
Özgür ki, bal için arı
Geziyor çiçek çiçek…
Özgür ki
Pır pır, bir kalkıyor,
Bir konuyor kelebek.
Bilinmez derdinden mi, keyfinden mi;
Ama özgür ki,
Kâh ağlıyor, kâh gülüyor,
Anasının kucağında bebek...

Ne olur hâkim amca,
Gönderme babamı karanlıklara.
Yaşayamaz babam yer altında
Olamaz o köstebek!
O,fikirden fikre uçan bir kelebek.
Yüreği de kanatları kadar narin,
Uçamaz kolunu kanadını kırmayın,
Ne olur vurmayın da kollarına kelepçe
Özgürce gülsün sebepli sebepsiz.
İnanın babam, bebek kadar masum,
Ve temiz…

Yeryüzü olmasın istedi zindan,
Bunun için bile dökmedi ve dökemez de asla kan,
Hatta küfür bile etmedi,
Bal yerine, babam sadece yeni değerler üretti,
Suç mu vazgeçmemesi insanlığından?
Takacaksanız,
Konuşana değil, susturana takın…
Hak yiyene,
Yasak üstüne yasak koyana,
Göz boyayana,
Çalıp çırpana, kan akıtana,
Takın kelepçe…
Yetmezse,
Özgürlüğün değerini bilmeyeni de içeri atın,
Ama dokunmayın özgürlük sevdalısı babama…
.
Bil ki hâkim amca,
Ağır da olsa yükü,
Ne sinip ağlayan bebektir babalar;
Ne saklanıp karanlıklara,
Korkan köstebektir.
Ne de kırılınca kanadı kolu,
Uçamayan arı ya da kelebektir.
Taşır en ağır yükü,
Çünkü erkektir babalar.
Ve boyun eğmez haksızlıklara,
Yaşayamaz asla tutsak,
Çünkü özgürlüktür babalar,








Necip Zeybek

Tüm babaların Babalar Günü'nü kutlarım.

Mevlüt okutalım dedik aşkım
Senin için
Mevlüt paralı yatılı olmuş
Mezar başı duan da paralı
Stadlara toplanıp okuyalım dualarını inşallah
Annen ölmeseydi iyiydi
Makarna kömür kuyruklarında tanışmıştık seninle
Sen şarkılar söylerdin
Minareler süngümüzdü sahi
Orta doğunun yalaması olacağını
Bilemezdim o vakitler
Sen orta doğunun en müşvik yalaması oldun
Eeee
Emper uşaklığı kolay değil bitanem
Otobüs biletçiliğin esnasında sana çok değdirmişti Kalabalıklar
Gusül abdestiyle bile çıkmaz arkandaki lekeler
Bir gemi turu yapmalıyız
Gemilerde talim var bahriyeli yarim var
De bana aşkım
Sana hangi distribitörlüğü vereceğimi
Düşünüyorum bu sıralar
Senin için karadenizle marmarayı birleştiririm istersen
Bende para bok gibi
Senin için
Sen iste eminem
ben yollarına güller döşeyim

Müsade edersen seni tedavi edeyim sevgilim!
Hafif bir kan tahlili yapayım
Bak ne kadar RH pozitif insan olacaksın
Baş kan seçileceksin pek yakında
Bu sinemalarda
Epilepsin geçecek
Arabalarda kilitli kalmayacaksın eskisi gibi
Bir iki ilmekli
Kaşkol taksan diyorum
Boğazına
Daha fazla üşütme aşkım!
Havla sevgilim
Sen havladıkça
Sağda solda deprem olmaya başladı
Ne güzel
Labaratuarda sıkıştırılmış patlamaya
Hazır düşünceler biriktiriyorum senin için
İmam genziyle konuştukça sen
Sana olan aşkım abazalanıyor
Nasıl hızlı çekmeye başlıyorum tesbihi bir bilsen
Aşk dedim de aklıma geldi
Burnuna biraz okyanus suyu damlatsam
Hapşırığın kesinkes kesilir
Vitaminli limonatalar iç noolur
Yaz nezlesi olma bitanem
Aşikar kılınacak kirpiklerin
Pek yakında
Bu gidişle
Fazladan iki paket pamuk
Bu aşkta lafı mı olur
İteleriz gider en nihayet

a.a.u

Sebebsiz hüzünlenme
Gel bana ay sunum
El salla bana aşkım
Seni nasıl doğal karşılarım bir bilsen
Sonuç olarak hâlâ
Hamile kalacak yaştasın
Fakat dinlemiyorsun beni
Sen hâlâ traştasın
Doğal beslemek isterim seni
Anal akıntılarını tedavi ederek
Sıcak kum tedavisi
Çok iyi gelir göğüs uçlarındaki akıntılara
Ne gerek var gece gündüz o acaip takıntılara
Düşün, sahilde bir top bulmuşum
Şişiriyorum senin için
Birazdan vale Y bol oynayacağız
Seninle
Akşam gırnata gösterim var
Kulağına kulağına üfleyeceğim
O sevdiğin uzun havayı
Sense ellerin nemli
Bebe yağı sürülmüş bedeninle
El sallıyor olacaksın
Sayta aralığından
Düşünsene bebeğim
Bebeğimiz olacak
Inga de bana aşkım

a.a.u

Benim doğduğum köylerde
Portakal bahçeleri yoktu
Hele şeftali yarılmış ortasından
Portakalı sık biraz

Benim doğduğum köyleri
Sayısal lotocular bastı herdaim
Anneannem kuran okurdu komşular kazansın diye
Bul karayı al parayı
Çek biraz

Yoz yoz uşaklara makarna dağıtırlardı
Biz haram yemez aç yatardık
Uykularımızı eşkiyalar basardı
Camilerden çıkardı şakiler
Parayı paylaşmaya
Ben bu yüzden gecelerden korkarım
Patates haşla biraz

Benim doğduğum köylerde
Yol su elektrik yoktu
Yol su elektriktir her cebellizi
Karanlıkta bahçede işemeye gitmeye korkardım
Işıkları aç biraz

Benim doğduğum köylerde
Çeşme yoktu Evlerin içinde
Bu yüzden suyun hastasıyım
Ağzını daya biraz

Benim doğduğum köylerde
Ölülerimizi kokmasın diye bekletemez hemen gömerdik
Gözlerimizdeki nem bitmezdi yıllarca
Hatıralar gezerdi evlerimizde
Ölü evlerinden para aşıran imamları üfleyim biraz

Benim doğduğum köylerde
Geceleri kapılar kilitlenmezdi hırsız korkusuyla
Cüzdanlarımız boştu gerçi lakin hırsız her devirde hırsızdı
Bu devirde hırsızlar kravatla dolaşıyor
Analarına gaz lambası yakayım biraz

Aydınlık için bir dakika karanlık

Sanırım asaf halete telmihle yazılmış bir şiir..sebepsiz hüzün asaf haletin en duygulu, en can yakan şiirlerinden birisinin can alıcı bir sembolüdür..nurusiyah şiirinin..

bu iki şiir birlikte düşünülmeli sanki...

NURU SİYAH

bir vardım
bir yoktum
ben doğdum
selimi salisin köşkünde

sebepsiz hüzün hocamdı
loş odalar mektebinde
harem ağaları lalaydı
kara sevdâma
uyudum
büyüdüm
ve nûrusiyâha ağladım

nûrusiyâha ağladığım zaman
annem sûzudilâra idi
ve babam bir tambur
annem sustu
babam küstü
ama ben niçin hâlâ nûrusiyâha ağlarım
nûrusiyâaah
nûrusiyâaahhh