Bir çocuğun ağlayışı,
bir annenin gözyaşı,
bir toprağın kanla sulanışı
savaşın zaferi değil, utancıdır.
Biz ne altın tahtlar,
ne demir kılıçlar istiyoruz.
Biz bir lokma ekmek,
bir damla merhamet peşindeyiz.
İnsanız, evet,
ölmek için değil, yaşamak için yaratıldık.
Top tüfek sustuğunda
geriye ne kalır?
Yıkılmış evler, yakılmış ormanlar,
isimleri unutulmuş çocuk mezarları.
Silahlar susmalı.
Çünkü barışta büyüyen bir zeytin dalı,
savaşta eğilen bir sancağın on katı daha değerlidir.
Ve sevgiyle bakan bir göz,
bin askerin bakışını mağlup eder.
Ey karar veren eller!
Bir an durun, bir çocuğun ellerini tutun,
bir köyün sabahını dinleyin.
Vicdanınız hâlâ oradaysa,
o sessizlikte savaşın cevabını bulacaksınız:
Hayır. Biz savaşı istemiyoruz.
Ne bugün, ne yarın, ne toprak için, ne gurur için.
İnsanı insanla barıştırmadan hiçbir zafer, gerçek değildir.
Devlet
Kayıt Tarihi : 18.6.2025 22:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!