Dişçinin koltuğuna oturduğu an,
Yılların geçtiğini anlıyor insan.
Buruk bir acı kaplıyor gönlünü,
Canlandırıyor gözünün önünde,
Dişlerinin çıktığı ilk günü.
İnsanı,yıllarca geriye götürüyor bir diş,
Dudağımda izin hala dururken,
Unuttum diyorsun vallahi yalan,
Gözlerin her yerde beni ararken,
Unuttum diyorsun vallahi yalan!
El ele şarkılar söylemedik mi?
Aşkı yudum yudum biz içmedik mi?
Saçlara doluyor bir bir beyazlar,
Belli ki ömürde mevsim sonbahar.
Gönül aynalarda maziyi arar,
Belli ki ömürde mevsim sonbahar.
Alında çizgiler,gözde halkalar,
Aşk şarkılarına küsmüş dudaklar,
NE KALDI Kİ AŞKIMIZDAN
Geçip gitti zalim yıllar,
Ne kaldı ki aşkımızdan.
Saçımıza doldu aklar,
Ne kaldı ki aşkımızdan.
NE MUTLU SANA DEDECİĞİM !..
Dedem Kemal Çırkın'ın aziz anısına
Küçük bir çocuktun,
Selanik’ten Soma’ya geldiğinde.
Şimdi ise 80’e geliyor yaşın;
Anladım bir tanem,
O günden sonra,
Eskisi gibi olmayacak hiçbir şey ..
Büyük bir olasılık,
Bensiz olacak kahvaltılar,yemekler..
Siz ,yine de,boş da olsa,
MUSTAFA KEMAL AŞKI
Ülkemin her yerinde,
Dönen çarkta izi var.
Her Türk'ün yüreğinde,
Rehber olan sözü var
Bir sevdadır Türklerde
Süzüle süzüle dolaş mavi göklerde,
Maviliğin içinde beyaz ne güzeldir güvercinim.
İçinden geldiğince kanat çırp enginlerde,
Bulutlarla yarış etmek ne güzeldir güvercinim.
Kanat çırp,uç uçabildiğin kadar,
TANRIM, BU AŞKIN BİR TEKRARI YOK MU!
Öyle özledim ki tarif imkansız,
Tanrım, bu aşkın bir tekrarı yok mu!
Gönül darmadağın, kader vefasız,
Tanrım, bu aşkın bir tekrarı yok mu!
Parkta oynayan çocuklara baktı,
Yaşam doluydu hepsi cıvıl cıvıl,
Ne dert, ne tasa...
Dalıp gitti gerilere on, on beş yıl,
Çocukluğu: hüzün, acılar, yoksulluk,
Belleğinde kötü anılarla dolu çocukluk...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!