Bir yalnızlığın ortalamasında bırakılmış
Kimliği saklı sevdaların sürüklediği
Başıboş odalarda geçirilen sarı yapraklı
Hüzündür aradığı tek yapraklı yoncalarda bir insanın
Acıyan yaralara basılan tuzların belki de tentürdiyot kokulu
Gazlı bez kıvamındaki yanlızlıkları sarmaktır
Sus işareti yapan hemşire tablosunun altındaki sedyede
“Sıradaki” sesini duyup yitirmektir bir gülüşü çıplak yüz hatlarında
Bir okul zilinin altında beklemektir yakası kirli siyah önlüklerin
Çığlık çığlığa, ite kalka koşulan anne kollarındaki mutluluğunun
Ödev kaygısıyla dönüşüverdiği heyecanlı, işitilen azarları
Demlenen çayların bardağa ilk döküldüğündeki buğuda
Yalnızlıkların iç açıları toplamı çatlayan bardağın
İç acılar toplamı oluveririr birden bire sırıtık gülüşlü kızın dudağında
Savururken rüzgar kuytu, köhne sandık lekesi kokularını
Bir adın kalır geriye ütüsü çift çizgi olmuş gömlek manşetlerinden
Gazete manşetlerine sıçrayan aşkın yitik liman körfezlerinde
Aşıklar kenti olur tüm şehirler gece ışıklarını yaktığında
Bir fotoselin pervasız karanlıklara inat çıkışında
Geriye bıraktığı faturasını öder tüm bedenlerden arta kalan değerler
Dur-durak bilmeyen savaşımların sahnesinde
Kalkanların kılıçlara meydan okuduğu cümlelerle
Hep bir kalp bölünür ikiye
Yarısı sende yarısı da bende…
Kayıt Tarihi : 7.9.2008 22:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!