var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını
mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı
sahici bir şeysen eğer söyle bakalım
neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih
yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı
koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için
incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Kısa bir şiir sanki
herkes ,
kendi kaderine denk düşen mısraları alıp çekiliyor bir kenara...
"sor ,
gücün sormaya yetiyorsa
var mıymış gönlümü bin parçaya böldüğünün bir sebebi.."
şaşırtıcı derecede,muhteşemdi,bu kadar uzun bir şiirin nasıl son satıra kadar bir komutan havasında gittiği,savaş bitti demesinden anlaşılıyor,çok söze gerek yok,Üsdad gene yapıcağını yapmış,tebrik ve teşekkürler...iyiki varsınız
Zengin mutfakta her türlü nevalenin bir arada pişirilmesiyle ortaya konan, ama kimsenin yiyemediği damak tadımız olmayan bir yemek gibi geldi
Ben halkım anlayamadım hoşlanmadım.
Şiir az sözle çok şey anlatma sanatıdır der kimileri ve ben de bu tanıma katılıyorum. Yani şiirin lafıyla anlattığı arasında bir anlatılanlar lehine ters orantı vardır. Oysa burada o ters orantıyı göremedim. Şair belki çok şey anlatmış ama, çok şeyi o adar lüzumsuz lafla anlatmış ki, bu anlamda ben bu metne şiir diyemiyorum.
buharlı trenlerde birinci ikinci ve üçüncü mevki kompartmanı zamanlarını bildiğim için şiir bana daha bir tanıdık geliyor..bir de milli şefin treni niçin beyaz diye bir şey sormuş şair..bak o treni ben görmedim işte..biz ona yetişemedik..beyaz boyalı tren ve kömür isi...o treni temizleyen işçilerin yerinde olmak istemezdim..ben ufacık bir otomobili bile zor temizliyorum..koca tren, üstelik beyaz ve dahi üstelik sürekli kömür dumanına maruz..hemi de şeref vip'i bir milli şef ..süreki beyaz kalmak zorunda tren...kirlenme hızında birinciliği alan beyaz .. ne eziyet ama işçilere
Keremine yandığımın Ferhat abisi..Öyle söleme yafff..
üstad halen ve behemahal, Ural dağları kadar sosyalist, Tanrı dağları kadar Türk ve Hira dağı kadar müslümandır kendileri..
Yani ben ovadan bakarak kendilerinin dağ temelli bir analizini yaptığımda bana öyle gösüküyolar..
:)
Dostlar,
Şiirin kurban bayramı ile ilgili kısmını buldum ..Teğet filan geçmemiş şair moda deyimle..bizzat teğeti bırakın kiriş yapmış ve daireyi çapından ikiye bölmüş şair burada ..
:)
yenilmezdi gerçi kestikleri ama
astıkları astıktı
hatırla ikrar etmeye şayan bir hasıla var mı şimdi
savaş bitti..ismet özel
Türk dilini kanaviçe misali dokuyan müthiş bir şairimizdir. Sözcükler adeta dansa kalkar üstadın dizelerinde. Beni en çok Dibace adlı şiiri büyülemiştir. Bir Yusuf masalı'nda.
Bu uzun şiirinde şairimiz ,bir dönemi bütün çıplaklığı ile ,kapsamlı bir şekilde dile getiriyor. Sömürü,dalkavukluk,yalakalık,kokuşmuşluk,yoksulluk,ve daha yığınla çarpıklıklar şamar gibi okuyıcunun suratına çarpılıyor.
Sonra ne oluyor; Sonra bir nefis mücadelesi başlıyor, Genç yaşta kendini içinde bulunduğu bu irinsi ortamdan dışarı atıyor şairimiz. Tüm varlığı ile karşı çıkıyor. Ve tabiidir ki tepki alıyor arkadaşlarından. Ama vazgeçmiyor.Gözünün önünden madde perdesini aralayınca, farkettiği gerçekleri hiç çekinmeden dili kullanmadaki ustalığı tavan yapan bir dille aktarmaya devam ediyor şairimiz.
Malumaliniz İsmet Özel Önceleri sol tandanslı bir şairimizdi. Daha sonra kulvar değiştirdi. Sol cenahtan büyük tepki toplamıştı. Bu şiir belki de o tepkilere verilmiş birer cevaptır.
Bu şiir ile ilgili 24 tane yorum bulunmakta